5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/7663 Esas 2017/6079 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7663
Karar No: 2017/6079
Karar Tarihi: 22.06.2017

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/7663 Esas 2017/6079 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi, 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyet kararı verdi. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun benimsediği bir karara atıfta bulunarak, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında direk eser sahiplerinin değil toplumun mağdur olduğu belirtildi. Suç tarihleri göz önünde bulundurulduğunda, suç ve iddianame tarihleri arasında hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği sonucuna varılarak, zincirleme suç hükümleri uygulanmadan her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmesi kararı yanlış bulundu. Hapis cezasına mahkum edilen sanık, hak yoksunluklarına da hüküm giydi. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin bazı TCK maddelerinin iptal kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna varıldı. Bu nedenle, kararın bozulduğu ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması için dosyanın mahkemesine gönderildiği belirtildi.
Kanun maddeleri:
- 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu
- 5320 Sayılı Kanun
- 1412 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'un 321. maddesi

19. Ceza Dairesi 2016/7663 E. , 2017/6079 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu ve suça konu eserlerle ilgili olarak şikayet bulunmasının da durumu değiştirmeyeceği cihetle; suç ve iddianame tarihleri nazara alındığında hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği ve somut olayda, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işlediği gözetilerek TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmesi,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.