13. Hukuk Dairesi 2016/17918 E. , 2019/5584 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı müteahhit olduğunu, davalı ile 6.9.2014 tarihinde imzalanan satış sözleşmesi ile bir adet bağımsız bölümün 115.000,00 TL bedelle davalıya satıldığını, sözleşmeye göre 40.000,00 TL"nin peşin, kalan 75.000,00 TL"nin ise parçalı olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 14.5.2015 tarihinde taşınmazın davalı adına tapuda devredildiğini ve teslim edildiğini, davalının 40.000,00TL peşinat bedelini 8.9.2014 tarihinde banka kanalıyla ödediğini, ancak davalının taşınmazın halen teslim edilmemiş olması ve bir kısım imalatların daha yapılacak olması nedeniyle yapmış olduğu 40.000,00 TL ödeme için aynı bedelde teminat senedi istediğini, davalıya duyulan güvenle 40.000,00 TL bedelli senedin verildiğini, tarafına düşen edimi yerine getirerek taşınmazı teslim etmesine karşın davalının senedi iade etmekten kaçındığını ileri sürerek; söz konusu senedin bedelsiz kaldığının ve davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasında yapıldığı ve davalıda olduğu iddia edilen 40.000,00 TL tutarlı teminat senedinin bedelsiz kaldığının ve davacının davalıya bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki dava ile 40.000,00 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13.maddesine göre; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2)Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” Buna göre kabul kısım için yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan “900” rakamlarının hükümden çıkartılarak yerine “4.750,00” rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.......