17. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/451 Karar No: 2010/4302 Karar Tarihi: 06.05.2010
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/451 Esas 2010/4302 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2010/451 E. , 2010/4302 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalıya ait ... plakalı aracın, park halindeki ... ve ... plakalı araçlara çarparak hasar verdiğini, hasar tazminatlarının anılan araçların sigorta şirketlerine ödendiğini, kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün kim olduğunun saptanamadığını, bu durumun sürücünün alkollü ya da ehliyetsiz olduğuna karine teşkil ettiğini belirterek, üçüncü kişilere ödenen sigorta bedelinin davalıdan rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüyle, Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2008/5141 sayılı icra dosyasında davalının 8.796,00 TL asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş 450,87 TL faiz olmak üzere toplam 9.246,87 TL üzerinden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava zorunlu mali sorumluluk sigorta ilişkisinden kaynaklanan rücuen tazminatın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda sigortacı 2918 sayılı karayolları Trafik Yasasının 95/2. maddesi gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir. Davacı, davalı ... adına kayıtlı aracın davacı şirket tarafından düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi nedeniyle üçüncü kişilere ödediği tazminatın sigortalıdan tazminini talep etmiştir. Davacı ..., kaza sırasında sigortalı aracı kullanan kişinin olay yerini terk ettiğini ehliyet ve alkol durumunun belirsiz olduğunu ileri sürerek rücu talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın hukuki nitelendirmesi yanlış yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, poliçe genel şartlarına göre kaza sonrası sürücünün olay yerini terk etmesi tek başına rücu talebinde bulunmak için yeterli değildir. Davacı ... tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları gereğince rücu hakkının doğduğunun kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.