12. Ceza Dairesi 2015/4566 E. , 2016/10190 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında verilen beraat kararına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Anayasa Mahkemesi"nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun"da yapılan değişiklikler değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı; 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin amacının ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 31.10.1991 tarih, 1185 sayılı kararıyla belirlenen ve ilgili Koruma Kurulu"nun 23.03.1998 tarih, 3062 sayılı kararıyla da 3. derece doğal sit alanı olduğu kabul edilen bölge içerisinde yer alan, Rize ili, Çamlıhemşin ilçesi, Ayder Yaylasında bulunan ve sanık ..."ın hissedarı olduğu 102 ada, 198 sayılı parsele, sanık tarafından beton kirişler üzerine dökülmüş, 120 metrekarelik beton tabyeli bina yapımına başlandığı, bu durumun kolluk görevlilerince yerinde yapılan 20.02.2013 tarihli devriye görevi esnasında tespit edildiği, bu tespitler üzerine sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına ilişkin kararların ilgilisine tebliğ edilmesinin veya mahallinde ilan edilmesinin zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin veya ilanın bulunmadığı gerekçesi gösterilerek, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine karar verilmiş ise de;
Davaya konu yer tek yapı ölçeğindeki kültür veya tabiat varlığı olmayıp, 3. derece doğal sit alanı kabul edilen bölge içerisinde yer aldığı, bu nedenle somut olayda sit alanı kabulü kararının ilgililerine tebliği zorunluluğundan bahsedilemeyeceği, sanığın bu yerin sit alanı kabul edilen bölge içerisinde yer aldığını bildiğinin kabul edilebilmesi için taşınmazın tapu kaydında koruma kararına ilişkin şerhin bulunmasının, şerh de yoksa koruma kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının yeterli olduğu, bölgenin 3. derece doğal sit alanı olarak kabul edildiği kararın mahallinde ilgili belediye tarafından 14.10.1998 tarihinde, ilgili muhtarlık tarafından da 29.01.2009 tarihinde mutat vasıtalarla duyurusunun yapıldığı ve buna dair tutanakların dosya kapsamında bulunduğu, böylece izinsiz uygulamanın yapıldığı yerin sit alanı ilan edilmiş bölge içerisinde yer aldığının sanık tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği ve mahkemece sanık hakkında kurulan beraat kararı gerekçesinin yerinde olmadığı, olay yerinde yapılan 25.10.2013 tarihli keşfe iştirak eden inşaat mühendisi ve fen bilirkişisinden alınan raporlardan anlaşılacağı üzere, 3. derece doğal sit alanı içerisinde yer alan müstakil bina inşaatının, fiziki ve inşai müdahale niteliğinde olduğu, yapılan bu uygulama için ilgili Koruma Kurulu"ndan alınmış bir iznin bulunmadığı, tüm bu nedenlerle sanığın eylemlerine uyan 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.