Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/2046 Esas 2021/5363 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2046
Karar No: 2021/5363
Karar Tarihi: 15.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/2046 Esas 2021/5363 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2020/2046 E.  ,  2021/5363 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Davalıların tutunduğu tapu kaydının çekişmeli parselleri kapsadığı konusunda bir tereddüt bulunmadığı, Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince araştırma ve inceleme yapılarak davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının sınırında okunan “tarik”in nizalı parsellerin batısından geçen kadim yol olduğunun belirlendiği, böylece her iki taraf tapusunun da nizalı parselleri kapsadığının ve tapuların çakıştığının anlaşıldığı, bu durumda doğru temele dayanan ve eski tarihli olan davacıların dayandığı tapu kaydına kıymet verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak, hükmüne uyulan bozma ilamında açıkça işaret edildiği halde, 3402 sayılı Yasa"nın 13/B-c maddesi koşullarının davalılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin gereği gibi araştırılmadığı, davacıların dayandıkları tapu kaydının geldilerinden olan Temmuz 1309 tarih 82 ve Ağustos 1310 tarih 14 sıra numaralı tapu kayıtları ile tüm hisselere malik bulunan... ve yeğeni ... ..’lerin 1320 tarihinden önce öldüklerinin ve tapuların 1938, 1951 ve 1952 yıllarında tedavül gördüğünün anlaşıldığı, kayıt maliklerinin ölüm tarihleri ile tapudaki hisselerin tedavül gördükleri tarihler arasında 20 yılı aşkın süre geçtiği, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözlerinden nizalı taşınmazların davacıların zilyetliğinde bulunduğunun anlaşıldığı, bu haliyle ihtilafın, davacıların zilyetliğinin, tapunun tedavül gördüğü tarihlerden geriye doğru 20 yılı aşıp aşmadığı noktasında toplandığı açıklanarak, 3402 sayılı Yasa"nın 13/B-c maddesi koşullarının davalılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin gerekçeli kararda tartışılmamış olmasının ve kabule göre de; davacılardan ...’ın tapu malikleri ile ilgisi belirlenmeden kendisine hisse verilmesinin, davacılara tapuda yazılı paylarından fazla pay verilmiş olmasının ve ayrıca davada 3402 sayılı Yasa"nın 30. maddesinde yazılı re’sen araştırma yapılmasını gerekli kılan koşullar bulunmadığı halde davacı olmayan kişiler lehine hüküm kurulmasının isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazlardaki tüm paylar toplam 4800 pay kabul edilerek, 480 payın ... oğlu .... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... ve arkaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurmak zorundadır. Mahkemece, hüküm yerinde dava konusu taşınmazlar (4800) pay kabul edildiği halde, toplamda (4760) pay dağıtılmak suretiyle pay-payda eşitliği sağlanmadan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.