3. Ceza Dairesi 2018/7900 E. , 2019/241 K.
"İçtihat Metni"Kasten yaralama suçundan müşteki şüpheli ... ile silahla kasten yaralama suçundan müşteki şüpheli ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10.05.2018 tarihli ve 2018/3924 soruşturma, 2018/4840 Esas, 2017/4560 sayılı iddianamenin, müşteki şüpheli ..."nın üzerine atılı basit yaralama suçunun uzlaştırmaya tabi olmasına rağmen uzlaştırma işlemleri yapılmaksızın düzenlenmesi nedeniyle iadesine dair Büyükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.05.2018 tarihli ve 2018/565 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına ilişkin Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.05.2018 tarihli ve 2018/719 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 01.11.2018 tarih ve 2018/10750 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.11.2018 tarih ve 2018/89854 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Benzer bir olayla ilgili olarak Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 20.03.2014 tarihli ve 2013/19039 Esas, 2014/8643 karar sayılı ilamında yer alan, “... CMK’nin 253/3. maddesinde yer alan “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” kuralının, somut olayda müşteki sanık ... yönünden uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Mahkemenin iade gerekçesinde de belirtildiği üzere, sanık ...’e isnad edilen suçlar, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve hakaret suçlarıdır. Bu suçlar uzlaşmanın mümkün olduğu suçlar arasındadır. İtiraza konu edilen ve uzlaşmanın mümkün olmadığı suç silahtan sayılan aletle yaralama suçu olup bu suçun faili ise, sanık ... olmayıp, diğer müşteki sanıklar ... ve ...’dür. Bu itibarla CMK’nin 253/3. maddesinde belirtilen, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hali, sanık ...’e isnad edilen suçlar yönünden gerçekleşmediğinden, mahkemenin bu hususa ilişkin iddianamenin iadesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
5271 sayılı Kanun"un 174/1-c maddesinde yer alan “Ön ödemeye veya uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde ön ödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir” şeklindeki düzenleme karşısında, soruşturma dosyası kapsamı itibariyle müşteki şüpheli ..."nın üzerine atılı kasten yaralama suçunun uzlaşmaya tabi olduğu,
taraflara soruşturma aşamasında uzlaştırma işlemi yapılmadığı, suç ve cezaların şahsiliği prensibi gereğince, bir şüphelinin üzerine atılı suç uzlaştırmaya tabi değilse, diğer şüphelinin üzerine atılı suçun da uzlaştırmaya tabi olsa bile uzlaştırma işlemlerinin gerçekleştirilmemesi şeklindeki genellemenin uzlaştırma müessesesinin getiriliş amacına aykırı olduğu, uzlaştırma işleminin her bir mağdur ve şüpheli yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenlerle iddianamenin iadesi kararının yerinde olduğu cihetle, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.05.2018 tarihli ve 2018/719 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.