12. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/24436 Karar No: 2016/1005 Karar Tarihi: 18.01.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/24436 Esas 2016/1005 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2015/24436 E. , 2016/1005 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemisine yaptığı başvuruda, sair şikayet nedenleri ile birlikte imza ve yetkiye itiraz ettiği, mahkemece, imzaya ve yetkiye itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulu"nun, 15/01/2014 tarih ve 2013/12-476 Esas 2014/5 Karar sayılı kararında, ihtiyati haciz kararının verildiği mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinde takip yapılabileceğine ilişkin İİK"nun 50. maddesi yollaması ile kıyasen uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK"nun 12. maddesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun"da karşılığı olan bir düzenleme bulunmadığı ve bu nedenle, ihtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, salt o yer mahkemesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceğinin kabul edilmesi üzerine, Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerin, icra takibi için yetkili hale gelemeyeceği sonucuna varılmıştır. Borçlunun yetki itirazının bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus temyiz nedeni olarak ileri sürülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Alacaklı tarafından borçlu aleyhine 30.05.2012 keşide tarihli, 15.000TL bedelli çeki dayalı olarak takip başlatıldığı, itiraz eden borçlu ..."un takip dayanağı çekin lehtarı ve 1. cirantası olduğu görülmüştür. Mahkemece hükme esas alının İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı Jandarma Kriminal Dairesi Başkanlığı"nca düzenlenen 19.06.2014 tarihli raporda, inceleme konusu çekin arka yüzünde ciranta ... adına atılan imzanın adı geçenin eli ürünü olmadığı ancak çekin ibraz kaşesinden sonra ... .... adı yazılarak atılan imzanın borçlu ..."un eli ürünü olmasının kuvvetle muhtemel olduğunun bildirildiği belirlenmiştir. Buna göre çekle muteriz borçluya atfen atılmış olan ciro imzasının ona ait olmadığı belirlenmiş olup, çekin ibrazından sonra atılı imza herhangi bir sorumluluk doğurmayacağı gibi imzanın borçluya ait olduğu yönünde bilirkişi kesin kanaatte içermediğinden mahkemece borçlunun imza itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ..."un temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.