Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/19827 Esas 2017/9463 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/19827
Karar No: 2017/9463
Karar Tarihi: 18.04.2017

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/19827 Esas 2017/9463 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne ait bir tarım işletmesini kiralaması ve abisinden aldığı vekaletname ile işletmeyi kendisinin ektiği, ancak kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve sahte çiftçi kayıt sistemi belgesi düzenlemesi nedeniyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilmiştir. Ancak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğu ve Hazine'nin katılan sıfatı ile davaya dahil edilmediği tespit edilmiştir. Dolandırıcılık suçundan verilen hükümde belirlenen haksız menfaat miktarı sebebiyle temel adli para cezasının eksik verildiği belirtilerek hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Kararda TCK'nın 158/1-e, 168/1, 50/1-a, 52/2, 52/4, 204/1, 53 maddeleri açıklanmıştır.
15. Ceza Dairesi         2014/19827 E.  ,  2017/9463 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-e, 168/1, 50/1-a, 52/2, 52/4 maddeleri gereğince mahkumiyet
    TCK" nın 204/1,53 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın abisi olan ...."nın Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü"ne ait ..... Tarım İşletmesini kiraladığı, sanığın abisinden almış olduğu vekaletname uyarınca işletmeyi kendisinin ektiği, 2009 yılında 18.294,122 dekar arazi ektiğini beyan edip hububat prim desteği ödemesi ve mazot, gübre ve toprak analizi desteği aldığı, 2010 yılı içinde Tarım Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 14/09/2010 tarihli raporla sanığın 5.753,320 dekar arazide tarımsal faaliyette bulunduğunun tespit edilmesi üzerine kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve sahte çiftçi kayıt sistemi belgesi düzenlemesi nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia olunduğu olayda;
    Sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında, sözkonusu yerleri ektiğini belirtmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; refakate ziraat ve fen bilirkişisinin alınarak, sanığın toplamda ne kadar taşınmazının bulunduğu, sanığın fiilen bahse konu taşınmazlarda zirai faaliyet yapıp yapmadığı, sanığın destekleme ödemesi için beyanda bulunduğu tarihlerde, söz konusu taşınmazlarda sanık veya başkası tarafından yapılmış gerçek bir ekim olup olmadığı, bu ekimin ne şekilde yapıldığı, hangi taşınmazlar için, hangi dönemde ne kadar destekleme alındığı, bu taşınmazların ekiminin fiilen kim tarafından yapıldığı, sanığın, kendisine ait olan fakat destekleme ödemesi almadığı ve ekim yaptığı başka taşınmazlarının bulunup bulunmadığı, bunlara dair kayıtların neler olduğu, ayrıca suç tarihlerinde fiili bir ekim olup olmadığına dair uydu görüntülerinin temini ile bu hususlarda ayrıntılı rapor alınması, konu ile ilgili olarak köy muhtarı, ihtiyar heyeti, komşu parsel maliklerinin bilgi sahibi sıfatıyla ifadelerinin alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kovuşturma aşamasında duruşmadan haberdar edilmeyen ve katılan sıfatını alabilecek durumda bulunan Hazine"ye kamu davası bildirilmeksizin davaya katılma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması,
    Dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde haksız menfaat miktarının 106.802,75 TL olarak belirlenmesi karşısında, haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin temel adli para cezasının 7.500 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 18/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.