18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12925 Karar No: 2016/327 Karar Tarihi: 13.01.2016
Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/12925 Esas 2016/327 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemi doğru şekilde nitelendirilmiş ve sanık suçlu bulunarak mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın sabıkasındaki diğer mahkumiyetin sadece kesin nitelikte adli para cezasıyla sonuçlandığı göz önüne alınmamıştır. TCK'nın 58. maddesi uygulanamayacağı unutulmuştur. Yargılamanın yenilenmesini gerektirecek bir hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. Kararda TCK 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanamayacağı belirtilmiştir çünkü bu hüküm Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Ancak, TCK'nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar geçerli olacağı gözetilmemiştir. Bu hususlar infaz aşamasında göz önünde bulundurulabilir. Kararda detaylı bir şekilde açıklanan kanun maddeleri ise TCK 53/1-b ve 53/1-c, 58. madde, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve fıkrası, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesidir.
18. Ceza Dairesi 2015/12925 E. , 2016/327 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış ve TCK’nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar geçerli olacağı gözetilmemiş ise de, bu hususlar infaz aşamasında gözetilebileceğinden, bozmayı gerektirmediği, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyet ve sanığın sabıkasındaki diğer mahkumiyetin, kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının düşünülmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkarılması suretiyle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.