Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5097
Karar No: 2012/6741
Karar Tarihi: 16.11.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5097 Esas 2012/6741 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalının alacağına itiraz eden davacı, ikinci cetvelde üst sıraya alınan davalının alacağının hukuki dayanağı olmadığını ve muvazaa olduğunu savunarak sıra cetveline itiraz etmiştir. Mahkeme, davacının kısmen haklı olduğuna karar vermiş ancak Daire bu kararı bozmuştur. Davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Daire, davacının haklı olduğu kısımların yanlış değerlendirildiğini söyleyerek kararı bozmuştur. Kararda, sıra cetvelinde başka bir alacaklıya ait alacağın esas ve miktarına yönelik itiraz davalarında ispat yükünün sırasına itiraz edilen alacaklıda olduğu ve alacaklı alacağının varlığını ve miktarını belgelemek zorunda olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, muvazaadan söz edilebilmesi için alacaklılardan mal kaçırmak için muvazaalı biçimde gerçekleştirilen tasarruf muamelelerinin, borçlandırıcı işlemden sonra olması gerektiği yönünde bir ilke olduğu ifade edilmiştir. Bu kapsamda, davacının diğer temyiz itirazı davaya kısmen red kararı verilemeyeceği noktasına odaklanmıştır. Sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde, davalıya isabet eden payın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağına tahsis edilmesi ve artan para olursa davalıya bırakılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri belirtilmemiştir.
23. Hukuk Dairesi         2012/5097 E.  ,  2012/6741 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 07.06.2012 gün ve 2012/1845 Esas 2012/3991 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    - KARAR -
    Davacı vekili, borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen ilk sıra cetvelinin, itirazları üzerine iptal edildiğini, aynı bedelin dağıtımı için düzenlenen ikinci cetvelde üst sıraya alınan davalının alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığını ve alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla oluşturulduğunu, dava dışı borçlunun muvazaalı olarak borcu kabul ettiğini ve araca haciz konulmasına muvafakat ettiğini ileri sürerek, sıra cetveline itiraz etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce kısmen bozulmuştur.
    Bu kez, davacı vekili karar düzeltme talep etmiştir.
    1- Sıra cetvelinde bir başka alacaklının alacağının esas ve miktarına yönelik itiraz davalarında ispat yükü, sırasına itiraz edilen alacaklıdadır. Alacaklı alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyid eden, usulüne uygun belgelerle ıspatlamak zorundadır. Somut olayda davalı her zaman düzenlenmesi mümkün ve borçlu ile davalı alacaklı dışında üçüncü bir kişi tarafından düzenlenmiş bir ibranameyi alacağının dayanağı olarak sunmuş fakat gerek ticari ilişkiyi ve gerek kefalet ilişkisini kanıtlayacak, yukarıdaki ilkelere uygun belge sunamamıştır.
    Mahkeme kararı Dairemizce, tarafların takip tarihleri arasındaki bir yıllık süreden söz edilerek, muvazaanın kabulü veya reddi konusunda bir karar verilmesi noktasından bozulmuştur. Kural olarak muvazaadan söz edilebilmesi için alacaklılardan mal kaçırmak için muvazaalı biçimde gerçekleştirilen tasarruf muamelelerinin, borçlandırıcı işlemden sonra olması gerektiği yönündeki ilke karşısında, davacının alacağının dayandığı senetlerin keşide tarihlerinin, davalının takip dayanağından çok daha önce olduğu dikkate alındığında, bozma kararının yanılgıya dayalı olduğu anlaşılmıştır. Nitekim, davalı da bu yönde bir iddiada bulunmamıştır. Açıklanan durum karşısında davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kararın bozulması doğru olmamış, davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilerek, Dairemizin 07.06.2012 gün ve 2012/1845-3991 E.K. sayılı kararının kaldırılması ve davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir.
    2-Davacının diğer temyiz itirazı, davanın niteliğine göre kısmen red kararı verilemeyeceği ve bu kapsamda yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretine hükmedilemeyeceği noktasındadır. Sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde, davalıya isabet eden payın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağına tahsisine, artakalan para olursa, bunun da davalıya bırakılmasına karar verilmelidir. Her ne kadar, karar bu yönde oluşturulmuş ise de, davacı alacağından artakalan tutarın davalıya bırakılması, davanın reddi anlamında olmayıp, davalı ile borçlunun alacaklılardan mal kaçırmasına ilişkin olduğu benimsenen tasarrufun, üçüncü kişiler bakımından ancak alacak tutarı ile sınırlı biçimde etkisini doğuracağı ilkesinden kaynaklanmaktadır ve bakiye 338,00 TL için davanın reddine ve buna ilişkin yasal sonuçlara karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 07.06.2012 gün ve 2012/1845–3991 E.K. sayılı kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, davalıdan alınması gereken onama harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, davacının evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi