18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12859 Karar No: 2016/322 Karar Tarihi: 13.01.2016
Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/12859 Esas 2016/322 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığa kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyet kararı verildi. Temyiz edilen kararın reddedilmesine karar verildi. Vicdani kanıtların eksiksiz sergilendiği ve suçun doğru olarak nitelendirildiği belirtildi. Ancak, TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğu uygulanamayacağına dair Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle bozma gerektirmeyeceği ifade edildi. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1-b ve 53/1-(c) maddeleridir.
18. Ceza Dairesi 2015/12859 E. , 2016/322 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış ve TCK’nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar geçerli olacağı gözetilmemiş ise de, bu hususlar infaz aşamasında gözetilebileceğinden bozmayı gerektirmediği, Anlaşıldığından, sanık ..."un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 13.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.