17. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/7372 Karar No: 2010/4262
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/7372 Esas 2010/4262 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2009/7372 E. , 2010/4262 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı nezdinde kasko sigortalı bulunduğunu, aracın kaza sonrasında hasar gördüğünü ancak, davalı tarafından hasar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 9.630 Euro"nun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, parça değeri 7.335,64 EURO"nun 570,00 TL sovtajın mahsubu sonucu bulunacak tutarın dava tarihindeki TL karşılığı ve 1.600,00 TL işçilik bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı HUMK’nun 388’inci maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Aynı kural HUMK’nun 389’uncu maddelerinde de tekrarlanmıştır. Keza HUMK’nun 381’inci maddesinde de "kararın tefhimi en az 388’nci maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur" hükmüne yer verilmiştir. Bu kurallar yargıda açıklık ve netlik prensibinin bir gereğidir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece verilen kısa kararda sonuç olarak 13.074,29 TL maddi tazminata hükmedildiği halde, gerekçeli kararda 7.335,64 EURO (570,00 TL sovtaj bedeli düşüldükten sonra ) maddi tazminata hükmedilmiş olup, kısa karar ile gerekçeli karar birbiri ile çelişkili olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.x 2-Kabule göre de, davacı vekili, her ne kadar zararını Euro olarak istemiş ise de davalının yabancı olmaması ve aracının Türkiye"de tescilli bir araç olması karşısında oluşan zarar, zarar gören açısından Türk Lirası olarak doğmuştur. Bu nedenle belirlenecek ve hükmedilebilecek zarar türü ancak Türk Lirası olabilir. Mahkemece anılan husus gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. 3-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... AŞ"ye geri verilmesine 4.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.