13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/13436 Karar No: 2016/17167 Karar Tarihi: 27.12.2016
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/13436 Esas 2016/17167 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2016/13436 E. , 2016/17167 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihi 24.09.2011 olduğu halde, 5271 sayılı CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı olarak 24.08.2011 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir. Katılan tarafından toplanarak çuvallara doldurulmuş halde bahçede bırakılan fındıkların çalınması şeklinde gerçekleşen eylemin, TCK"nın 142/1-e maddesinde tanımlanan tahsis ve kullanımları gereği açıkta bırakılan eşya hakkında hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden aynı Kanunun 141. maddesi ile hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. I-Sanık ... ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... ... müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Sanık ... ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Sanığın tekerrüre esas olduğu belirtilen ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09.11.2010 tarih, ... Esas ve ... Karar sayılı ilamında hükümlülüklerinin birden fazla suçtan verilen cezalardan oluşması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmemiş ise de; 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesinde, “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca tekerrüre esas alınacak miktarın infaz aşamasında belirlenebilecek olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ..."ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümünden “b” bendinin çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.12.2016 gününde oy birliğiyle karar verild