16. Ceza Dairesi 2021/1159 E. , 2021/4253 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma, Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme, Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs, Kasten öldürmeye teşebbüs, Kamu malına zarar verme
Hüküm : Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma, Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme, Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs, Kasten öldürmeye teşebbüs ve kamu malına zarar verme suçlarından CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraat,
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK"nın 314/2, TMK"nın 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararlarına yönelik istinaf başvurularının esastan reddi,
Temyiz edenler : Sanık ve müdafii ile T.C. İçişleri Bakanlığı, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Sağlık Bakanlığı vekilleri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
1)Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs, kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükme yönelik T.C. İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Bölge Adliye Mahkemesinin katılan T.C. İçişleri Bakanlığının atılı suçların niteliği itibarıyla suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle bu suçlar yönünden davaya katılmasına imkan bulunmadığından CMK"nın 279/1-b maddesi uyarınca verdiği istinaf başvurusunun reddine dair karar, anılan maddenin son cümlesine göre itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, itiraz merciince de bu hususta bir karar verilmiş bulunduğundan temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2)Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik T.C. İçişleri Bakanlığı, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile T.C. Sağlık Bakanlığı vekillerinin temyiz talepleri ile sanık ve müdafiinin terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında “Kamu malına zarar vermek” suçunu işlediğinden bahisle 5237 sayılı TCK"nın 302/2 maddesi delaletiyle 152/1-a, 152/2-a, 53, 54, 58, 63 ile 3713 sayılı TMK"nın 3. ve 5. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda “yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması” gerekçesiyle sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat hükmü kurulduğu, bu kararın T.C. İçişleri Bakanlığı, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile T.C. Sağlık Bakanlığı vekilleri tarafından sanık aleyhine istinaf edilmesi üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 12.11.2020 tarih ve 2020/1151 Esas, 2020/1079 Karar sayılı kararıyla “istinaf başvurusunun esastan reddine” dair karar verildiği, T.C. İçişleri Bakanlığı, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile T.C. Sağlık Bakanlığı vekillerinin söz konusu bu karara yönelik temyiz başvurusunda bulundukları anlaşılmaktadır.
Suç işlemek üzere kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen kamu malına zarar verme suçunun 3713 sayılı TMK"nın 4. maddesinde düzenlenen nisbi terör suçlarından olması, aynı Kanunun 5. maddesi kapsamında nisbi terör suçlarında her halükarda 3713 sayılı TMK"nın 5. maddesinin herhangi bir takdir hakkı olmaksızın uygulanmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda “suç işlemek üzere kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen yakıcı veya patlayıcı madde kullanmak suretiyle kamu malına zarar verme suçunun cezasının üst haddinin 10 yıldan fazla olduğu” nazara alındığında, sanık hakkında, “ kamu malına zarar verme suçundan İlk Derece Mahkemesince verilen beraat kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararına” karşı CMK’nın 286/2-g maddesi uyarınca temyiz kanun yolunun açık olduğu kabul edilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başssavcılığının tebliğnamesinde belirtilen kamu malına zarar verme suçuna ilişkin temyiz taleplerinin reddine dair görüşe iştirak edilmemiştir.
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a)Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan T.C. İçişleri Bakanlığı, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Sağlık Bakanlığı vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükmün ONANMASINA,
b)Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Sanığa üyelik suçundan verilen cezanın 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi ile artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin aynı Kanunun 5/1. maddesi olarak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün ikinci fıkrasındaki “3713 sayılı TMK"nın 3 ve 5 maddesi” ibaresinin çıkartılarak yerine “3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Bingöl 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.