(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2019/2274 E. , 2019/5578 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı muhtarlık mevcutken kendilerinden talep edilen cenaze yıkama aracını muhtarın talebi ile azaya 22/04/2011 tarihinde teslim ettiklerini, 17.000,00 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, defalarca aranmasına rağmen fatura bedelinin ödenmediğini ve faturaların teslim alınmadığını, davalı borçlu aleyhine Muğla 1. İcra Müdürlüğünün 2013/1644 sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlunun takibe itiraz ederek, takibi durduğunu, davalının borca haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı itirazında kötü niyetli olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, iddia edilen satış sözleşmesinin sunulmadığını ve kimle yapıldığının bilinmediğini, yine teslimin kimin nam ve hesabına hangi sebeple yapıldığını davacının ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davalı borçlunun takibe yaptığı itirazın iptaline, takip konusu asıl alacak tutarı 17.000,00 TL"nin %20"si oranında icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Söz konusu uyuşmazlıkta davacı, davalıya bir cenaze yıkama aracı sattığını ve teslim ettiğini ancak bedelini tahsil edemediğini belirterek takip başlatmış, davalının itirazı üzerine takip durmuştur. Mahkemece, davalının cenaze yıkama aracının bedelini ödemediğinden davacıya borcu olduğu ve bu borcu ödemediği anlaşıldığı gerekçesiyle kabul kararı verilmiş ise de davacı tarafından bir satış teklif formu sunulduğu ve bunun herhangi bir imza barındırmadığı anlaşılmış olmakla, aralarında cenaze yıkama aracı satışına dair sözleşmesel ilişkinin bulunduğunu iddia eden davacının iddiasını ispat etmesi gerektiği, ancak davacının davalı tarafa cenaze yıkama aracı sattığına dair elinde yalnızca icra takibine konu açık faturayı bulundurduğu anlaşılmaktadır. Medeni Kanun’un 6. maddesi gereğince, herkes iddiasını ispatla yükümlü bulunduğundan, davacının aracın davalıya teslim edildiği olgusunu ve alacaklı olduğu hususunu ispatlaması gerekmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki, takibe dayanak olarak gösterilen fatura borçlunun imzasını taşımayıp, alacaklı tarafından tek taraflı olarak düzenlendiğinden, alacağın varlığını ispat etmek için yeterli değildir.
Davacı tarafından, dönemin azası olduğu iddia edilen ... ‘e aracın teslim edildiğine dair 22/04/2011 tarihli teslim belgesi de delilleri arasında olup, bu belge davacının varsa diğer delilleri ile birlikte değerlendirilmeli ve aracın mevcudiyeti ilgili Belediyenin kayıtlarından sorulup araştırılmalı, sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece ispat yükünün davacıda olduğu değerlendirilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.