4. Hukuk Dairesi 2009/6597 E. , 2010/254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... (kendisine asaleten, ..."a velayeten) vekili Avukat ... tarafından, davalı ... (kendisine asaleten, ... ve ... "e velayeten) aleyhine 09/11/2005 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/02/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/01/2010 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... geldi, karşı taraftan davalılar vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazına gelince; dava, trafik kazası nedeniyle desteğin ölümünden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacılar ile davalılar tarafından temyiz olunmuştur.
Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayın gelişim biçimi, davacıların ölen ile olan yakınlıklarının derecesi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarları azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 438/son maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının manevi tazminat takdirine ilişkin 1/c nolu bendine yer alan “…5.000,00…” ve 1/d nolu bendinde yer alan “…8.000,00…” biçimindeki sayıların ayrı ayrı silinerek yerlerine sırası ile “…10.000,00…” sayılarının yazılmasına; harç alınmasına ilişkin 2 nolu bendinde yer alan “…270…” ve “…432,00…” biçimindeki sayıların ayrı ayrı silinerek yerlerine sırası ile “…540,00…” sayılarının ve “…513,00…” biçimindeki sayıların yerine de “…135,00…” sayılarının yazılmasına; taraflar yararına vekalet ücreti takdirine ilişkin 5 nolu bendinde yer alan “…600…” ve “…960…” biçimindeki sayıların ayrı ayrı silinerek yerlerine sırası ile “…1.200,00…” sayılarının yazılmasına; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve temyiz eden davacılar yararına takdir olunan 750,00 TL duruşma avukatlık ücreti ile aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.