MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, iftira
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 168/2, 62, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet TCK"nın 267/1-2, 62, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet


Sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve iftira suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın şikayetçiye ait petrol istasyonunda pompacı olarak çalıştığı ve market satışlarına da baktığı, müşterilerden tahsil edilen bir miktar parayı kasaya bırakmak yerine uhdesine geçirdiği, akabinde bu borcundan dolayı şikayetçi .... tarafından tehdit altında borçlu olduğuna dair senet imza ettirildiğinden bahisle müşteki hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunup müşteki hakkında soruşturma başlatılmasına sebep olduğu, böylece hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve iftira suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın ikrarı, katılan ve tanık beyanları,borç belgesi, oluş ve tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçlarından mahkumiyetinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
1)Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükme dair sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın hükmün bozulmasına dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2)İftira suçundan kurulan hükme dair sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Çalışmakta olduğu işyerinde şikayetçi tarafından kendisine zorla borç belgesi imzalattırıldığını beyan edip şikayetçi olduktan sonra bu isnadın asılsız olduğunu kabul ederek atılı suçu işleyen sanığın eyleminde TCK"nın 267/2 maddesinde belirtilen fiilin maddi eser ve delillerini uydurma unsurununun gerçekleşmediği gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.