19. Ceza Dairesi 2017/1667 E. , 2017/6017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5188 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I- 5188 sayılı Kanun"un 19/1-d maddesine aykırılıktan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
14.04.2011 gün ve 27905 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 23. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı” şeklinde yapılan değişiklik ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen “bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklindeki geçici 2. maddesi göz önünde bulundurulduğunda, 14.04.2011 tarihinden sonra doğrudan hükmolunan 3.000 Türk Lirası dahil adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükmünün kesin nitelikte olduğu cihetle, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- 5188 sayılı Kanun"un 19/1-c maddesine aykırılıktan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi hususu hükmün kanuni sonucu olup, infaz aşamasında değerlendirilebilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların
temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken 18,00 TL yargılama giderinin sanıktan alınarak hazineye gelir yazılmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hükümden yargılama giderlerine ilişkin bölümün çıkartılıp, yargılama giderleri ile ilgili bölüm yerine “Toplam 18 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan (20 TL"den) daha az olması nedeniyle CMK"nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesi"ne yüklenmesine," ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.