Esas No: 2019/6932
Karar No: 2022/16259
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/6932 Esas 2022/16259 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında sahte fatura düzenleme suçu nedeniyle açılan davada mükerrerlik nedeniyle ret kararı verilmesinin mümkün olduğu ancak yargılamanın sanığın başka bir mükellefiyetiyle ilgili yapıldığı için bu mümkün değildir. Suçun sübutu halinde sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3, 4 , 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de dikkate alınarak öncelikle lehe kanunun tespit edilip uygulama yapılması ve her iki kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
...
1)Sanık hakkında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında mükerrerlik nedeniyle ret kararı verilmesinin 5271 sayılı CMK'nin 223/7. maddesi uyarınca mümkün olduğu ve anılan maddeye göre sadece "Aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine" karar verilebileceği, yargılama dosyasındaki belgeler ışığında, mahkemenin mükerrer dava nedeniyle ret kararına dayanak olan Hizan Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/26 Esas ve 2015/7 Karar sayılı hükmü incelendiğinde; yargılamanın sanığın başka bir mükellefiyeti ile ilgili yapıldığı anlaşılmakla, aynı takvim yıllarında farklı mükellefiyet kayıtları bulunan şirketlere ait faturaları sahte olarak düzenlenmek şeklinde gerçekleşen eylemlerin, birbirinden bağımsız mükellefiyet sayısınca suç oluşturacağı gözetilmeden mükerrerlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi,
2)Suçun sübutu halinde; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3, 4 , 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.