21. Hukuk Dairesi 2014/18970 E. , 2015/22006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Trabzon 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2009/683-2014/348
Davacı, Kurumca düzenlenen ödeme emri ve icra takibine konu idari para cezasının iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava; davalı Kurum tarafından düzenlenen 09.09.2009 tarih, 11.734.253 sayılı ve 09.09.2009 tarih ve 11.737.015 sayılı yazı ile açılan icra takibi, ödeme emri ve ödeme emrine konu idari para cezalarının iptali ile sigortasız işçi çalıştırmadığından bahisle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulü ile davalı kurum tarafından davacıya gönderilen 09.09.2009 tarih, 11.734.253 sayılı yazı ile bildirilen 2009/20229 nolu dosya ile takibe konu ödeme emrine ilişkin idari para cezasının iptaline, davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
5510 sayılı Yasanın 86. maddenin 7. fıkrasında Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının, fiilen yapılan denetimler sonucunda çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde bu belgelerin Kurumca resen düzenleneceği ve muhteviyatı sigorta primlerinin Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edileceği, işverenin bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebileceği, itirazın takibi durduracağı, itirazın reddi halinde işverenin kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabileceği, mahkemeye başvurmanın prim borcunun takip ve tahsilini durdurmayacağı, 11. fıkrasında ise bu maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde 102. maddeye göre işlem yapılacağı, 102. maddesinin 4. fıkrasında idari para cezalarının ilgiliye tebliğ ile tahakkuk edeceği, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kurumca ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılacağı veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebileceği, itirazın takibi durduracağı, Kurumca itirazı reddedilenlerin, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idari mahkemesine başvurabilecekleri, bu süre içinde başvurunun yapılmaması halinde idari para cezasının kesinleşeceği bildirilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Sosyal güvenlik kontrol memuru raporuna göre davacı hakkında 21 adet işçinin bildirimlerinin yapılmaması nedeniyle idari para cezası tahakkuk ettirildiği, 5510 s.k. 102 md. gereğince tahakkuk ettirilen toplam 23.453TL idari para cezasının 19/03/2009 tarihli yazılar ile davacıya 25/03/2009 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 20.04.2009 tarihinde itiraz ettiği, tahakkuk ettirilen idari para cezalarına vaki itirazın SGK Trabzon il müdürlüğü komisyon kararı ile idari para cezasına süresi dışında itiraz edildiği gerekçesiyle usulden reddedildiği ve idari para cezalarının kesinleştiği, 2009/20242 nolu takibin 12.902,41 TL idari para cezası borcu, 2009/20228 nolu takibin 14.021,72 TL idari para cezası borcu olduğu, ödeme emirlerinin 12.09.2009 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 15.09.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Ödeme, zamanaşımı ve borçlu olmadığına ilişkin savunma dışında İş Mahkemelerinde dava açılamayacaktır.
Somut olayda, davacı Kurumca tahakkuk ettirilen idari para cezasına süresinde itiraz yoluna gitmeyerek kesinleşmesine neden olmakla, sonradan kurumun söz konusu idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlediği ödeme emrine karşı iş mahkemesinde açtığı ödeme emrinin iptali ve menfi tespit davasının dinlenebilmesi mümkün değildir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.