Esas No: 2021/17635
Karar No: 2022/16233
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/17635 Esas 2022/16233 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlamalarıyla yargılandığı dava, sanıkların sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlemesiyle ilgiliydi. Kararda, bu eylemin 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi kapsamında suç teşkil ettiği belirtildi. Yargılama sürecinde yaşanan dava zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verildi. 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesi kapsamında olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği tarihlerin sanıkların sorgulandığı tarihlerden temyiz inceleme tarihine kadar olduğu belirtildi. Kanunda yer alan hükümlere göre, sanığın eylemi, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi hükümleri doğrultusunda özel hüküm niteliği taşıdığı ifade edildi. Kanunun 56. maddesi, işletmeci veya adına iş yapan temsilcinin abonelik kaydı sırasında gerçek dışı belge ve bilgi veremeyeceğini; gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında yapılan aboneliklere izin verilemeyeceğini belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Dolandırıcılık, Özel belgede sahtecilik
...
Sanıkların üzerine atılı, müşteki adına sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlemekten ibaret eyleminin, hüküm tarihinden önce, 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki “İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez” ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri karşısında, sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklara yüklenen “dolandırıcılık ve 5809 sayılı Kanun'un 56. maddesine aykırılık” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanıkların sorgularının yapıldığı 27.11.2013 ve 07.05.2014 tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.