Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3499
Karar No: 2019/2890
Karar Tarihi: 19.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3499 Esas 2019/2890 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/3499 E.  ,  2019/2890 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, mirasbırakandan intikal ederek paydaşı oldukları 6 adet daireyi davalının kiraya verdiğini, kira gelirlerinden tek başına faydalanıp, kendisine düşen kirayı ödemediğini belirterek; 01.01.2004 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için toplam 47.877,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, muristen kalan tüm gayrimenkuller üzerinde her türlü tasarrufta bulunmak üzere davacı ve dava dışı kardeşlerinin 01.11.2000 tarihli genel vekaletname ile kendisini yetkilendirdiklerini, bu yetki doğrultusunda dava konusu daireleri kiraya verdiğini, topladığı kiraları paylarına göre kardeşlerine paylaştırdığını, davacıya da hissesine düşeni ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 3.Hukuk Dairesince " ... Kendisine verilen vekaletname gereğince taşınmazları kiraya verdiğini ve davacıya düşen hisseyi de ödediğini savunan davalının, davacı ile kardeş olması nedeniyle HUMK"un 293. maddesi gereğince iddiasını tanık dahil her türlü delil ile ispat edebilme imkanı vardır. Tanık delili, takdiri bir delildir. Bu bakımdan hakim tanıkların beyan ve anlatımları ile bağlı değildir ve tanık anlatımları diğer delillerle birlikte değerlendirilir. Ancak hakim, dinlediği tanıkların ifadelerine itibar etmemesi halinde, kararın gerekçesinde bu beyanlara niçin itibar etmediğini açıklamalıdır. Somut olayda davalı tanıkları, davalının topladığı kiralardan davacıya düşen hisseyi ödendiğine zaman zaman şahit olduklarını ifade etmişlerdir. Mahkemece, davalı tanıklarının bu beyanları hüküm tesisinde dikkate alınmamış, tanıkların beyanlarına niçin itibar edilmediği de kararın gerekçesinde açıklanmamıştır. Mahkemece; HUMK"un 293. maddesi uyarınca kardeşler arasındaki ödeme savunmasının tanıkla ispat edileceği hususu gözardı edilerek, dinlenen davalı tanıklarının beyanları dikkate alınmadan ve bu beyanlara niçin itibar edilmediği hükmün gerekçesinde açıklanmadan hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Diğer taraftan, 04.06.1958 tarihli ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da vurgulandığı gibi; davada dayanılan maddi vakıaları açıklamak tarafların, hukuken nitelendirmek ve uygulanacak yasa maddelerini belirlemek ise hakimin görevidir. Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdüğü maddi olaylar, sonuç ve istemlerle bağlıdır. Tarafların dayandığı kanun hükümleri ve onların nitelendirmeleriyle bağlı değildir. Bunun doğal sonucu olarak hakim, kanunları doğrudan doğruya uygulayarak iddia ve savunmadaki sonuç ve istemleri karara bağlamakla yükümlüdür. Somut olayda; davacının 28.06.2005 tarihinde davalıyı azlettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece; vekaletnamenin dosyaya celbi ile vekaletnamenin kapsamının belirlenmesi ve azil tarihine kadar taraflar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekirken, vekalet ilişkisi üzerinde durulmadan, vekalet dosyaya celbedilip kapsamı tartışılmadan eksik inceleme ve araştırma ile 01.01.2004 tarihinden başlayarak azil tarihine kadar davacı yararına ecrimisile hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir ... " gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı tanık beyanlarının aksi kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, arsa niteliğindeki 41 ada 275 parsel sayılı taşınmazda davacının 141/1600 pay ile, davalının 141/1600 pay ile paydaş oldukları, taşınmazda zemin + 3 normal katlı bina bulunduğu, taraflar arasında 5,6,9,10,21 ve 22 numaralı dairelerin çekişmeli olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olaya gelince; davalı savunmasında, kira bedellerinin toplanması için kendisine vekalet verildiğini belirtmiş ise de davacı ile davalı arasındaki vekalet ilişkisi ispatlanamadığı gibi, davacıya kira bedellerinin ödendiği savunması da davalı tarafından kanıtlanamamış, davacı tanıkları ise taraflar arasında kira paralarının toplanması nedeniyle tartışmalara şahit olduklarını beyan etmişler ve davacı tarafından 08.09.2009 tarihli dilekçe ile taraflar arasında soruşturma dosyaları ile ceza davaları olduğu ileri sürülerek dilekçeye, davalının müşteki, davacının şüpheli olduğu Kartal Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 25.05.2006 tarihli 2006/1052 sayılı iddianemesi de eklenmiştir.
    Hal böyle olunca, taraflar arasında görülen ceza yargılamaları ile soruşturma dosyaları getirtilerek davalının kira bedelleri ile ilgili ödeme yapıp yapmadığı üzerinde özenle durulması, ödeme yapılmadığının anlaşılması halinde belirlenecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, Kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi