19. Ceza Dairesi 2015/34750 E. , 2017/6009 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Sanık ... hakkında verilen beraat kararı yönünden;
Sanık ..."un ... Elektronik Mekanik İnşaat Yazılım Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin suç tarihi itibariyle yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu, anılan şirketin yönetim kurulu başkanının ise diğer sanık ... olduğu, anılan şirketin 04 Ocak 2011 tarih ve 7722 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi"nde ilan olunan yönetim kurulu kararı ile, bu kararda belirtilen görev, yetki ve sorumluluklarda, yönetim kurulu başkanı olan sanık ..."ın veya başkan yardımcısı olan sanık ..."un, diğer yönetim kurulu üyesi ... ile birlikte müştereken atacakları imzaları ile şirketi temsil ve ilzama yetkili oldukları kararlaştırıldığından, davaya konu programın şirkete ait bilgisayara lisanssız olarak yüklenmesi ve kullanılması eylemi açısından sanık ..."un diğer sanık ... ile birlikte sorumlu olduğu anlaşıldığından, hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken beraat kararı verilmesi,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararı yönünden;
Başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir,
Ancak;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile 5217 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "etkin pişmanlık hükümlerine verilen suçlar ile" ibaresinin madde metninden çıkarılması sonucu, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu"nun 71. maddesinde öngörülen suçların uzlaşma kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Kabule göre de;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın
231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun"un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde, her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi, suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydı bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında zararın ödenmemiş olması gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak hükümlerin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.