23. Hukuk Dairesi 2012/4190 E. , 2012/6697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... gelmiş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 08.10.1987 tarihli noterlikçe re"sen düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı yüklenicinin 31.10.1987 tarihinde işe başlayıp, 15 aylık kesin süre sonunda inşaatı bitirip davacı müvekkiline üç adet daireyi anahtar teslim şeklinde teslim taahhüdü altına girdiğini, müvekkilinin üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiği halde davalının kötüniyetle hareket ederek sadece kendi hissesine düşen daireleri tamamladığını ve bir dairede kendi oturup kalan dört daireyi kiraya verdiğini, davalının müvekkiline ait dairelerin %30"luk kısmını tamamlamadığını, bu durumun mahkeme kararı ile tespit edildiğini, müvekkilinin 20.000,00 TL eksik imalat bedeli ve 15.000,00 TL emsal kira bedeli olan cezai şart olarak toplam 35.000,00 TL davalıdan alacaklı olduğunu ileri sürerek, bu bedelin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 29.02.2012 tarihli dilekçesi ile de davasını 142.686,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olması nedeni ile beş yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, sözleşmenin üçüncü maddesindeki süreler dikkate alındığında, aradan 23 yıl geçtiğini ve davacı talebinin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında 18.07.2004 tarihinde yeni bir sözleşme yapılarak inşaatın tarafların ortak girişimi ile sonuçlanacağının kararlaştırıldığını ve taraflar arasında ortaklık ilişkisinin bulunduğunu, davacının edimlerini yerine getirmediğini ve kendi kusuru sonucu inşaatın tamamlanmasını geciktirdiğini, olayda zarara uğrayanın davalı müvekkili olduğunu, davacının taleplerinin yerinde olmadığını, müvekkilinin inşaatın büyük kısmını tamamladığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında 08.10.1987 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, sözleşme uyarınca davalı yüklenicinin davacıya verilmesi kararlaştırılan daireleri teslim etmediğinden zamanaşımı süresinin başlamayacağı, bu nedenle davalının zamanaşımı def"inin yerinde
olmadığı, davalı yüklenicinin inşaatın ancak %70,17"lik kısmını tamamladığı, bakiye %29,83"lük kısmını tamamlamadığı, sadece kendi hissesine düşen daireleri tamamlayıp, oturma ruhsatını aldığı, davalı tarafça taraflar arasında 18.07.2004 tarihinde yeni bir sözleşmenin imzalanıp, ilk sözleşme hükümlerinin ortadan kaldırıldığı savunulmuş ise de, bu sözleşmeye davalı tarafından uyulmadığı, davalının 1987 tarihli sözleşme ile kendisine bırakılan daireleri tamamladığı ve tapularını aldığı, bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde 08.10.1987 tarihli sözleşmenin esas alındığı, davacının eksik imalat bedeli ve gecikme tazminatı olarak davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.