14. Hukuk Dairesi 2016/15465 E. , 2020/4433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 14.06.2012 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ile davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı ... ile 05.06.1991 tarihinde ... Noterliği"nin 6448 yevmiye numaralı, resen düzenleme şeklinde tanzim olunan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 730 parselde yer alan dava konusu taşınmazda bulunan 1.000 m2"lik kısmını satmayı vaat ettiğini, adı geçen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu 730 parselde yer alan taşınmazda bulunan hisselerin tapu kaydının iptali ile kendi adına tesciline, tescil mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedeli olarak şimdilik 10.000,00 TL bedelin sözleşme tarihinden günümüze kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile; 730 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi ..."ın ek raporu ekindeki krokide A harfi ile gösterilen, 1000 m2"lik kısmının davalılardan ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın kalan kısmının davalı ... üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar temyiz etmiştir.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemek amacıyla yeniden bazı düzenlemeler yapılmıştır. (30.4.2014-6537/1. m)
Kanunun “Tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8. maddesi gereğince tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılmıştır. (31.01.2007-5578/2. m)
Yapılan düzenlemelerle, asgari tarımsal arazi büyüklüğüne erişmiş tarımsal arazilerin bölünemez eşya niteliği kazanmış olacağı,
Asgari tarımsal arazi büyüklüğünün mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemeyeceği, ifraz edilemeyeceği, hisselendirilemeyeceği, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedinin artırılamayacağı hüküm altına alınmıştır. (30/4/2014-6537/4 md.)
Kanunun 3. maddesinde; mutlak tarım arazisi, özel ürün arazisi, dikili tarım arazisi, marjinal tarım arazisi, asgari tarımsal arazi büyüklüğü ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü ayrı ayrı tanımlanmıştır.(30.4.2014-6537/3 m)
Paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti şeklinde birlikte mülkiyetin söz konusu olduğu tarım arazilerinde satışa konu edilemeyen yerlerin satış vaatlerine de konu olamayacağı kuşkusuzdur.
Asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; satış vaadi sözleşmesine konu 730 parsel sayılı taşınmaz tarım arazisi vasfında olup, ... İlçe Tarım Müdürlüğünün 06.03.2015 tarihli yazıları ve 5403 sayılı Kanunun değişik 8/3. maddesi gereğince bölgede belirlenen Ek-1 ( 30.04.2014 tarih- 6537/5. maddesi) sayılı listede belirtilen yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğüne erişmediğinden, mahkemece tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın reddi ile davacının terditli tazminat talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın yatıranlara iadesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.07.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.