MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Dolandırıcılık suçundan beraat,
2-Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK.nun 204/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet


Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve katılan vekili tarafından, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın sahte olarak bastırılan .....Bankası .... Şubesi’ne ait 28.04.2006 keşide tarihli ve 4.800 TL bedelli, keşidecisinin ATM Tekstil firması olan çeki keşide ederek..... A.Ş. yönetim kurulu sahibi olan mağdur ..."e verdiği, mağdur ..."in de bu çeki .... A.Ş. adına ciro ederek katılan ..."ye verdiği, katılan ..."nin çeki bankaya ibraz ettiğinde çekin sahte olarak bastırılmış olduğunun ortaya çıktığı, bu şekilde sanığın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin katılan vekilinin temyizinin incelemesinde:
Sanığın mağdura suça konu çeki daha önceden aralarında oluşan alışverişten doğan borca istinaden verdiği yönündeki mağdur ..."in anlatımları dikkate alındığında, önceden doğan borca yönelik hileli hareketlerin dolandırıcılık suçunu oluşturmayacağından, unsurları oluşmayan dolandırıcılık suçundan mahkemece beraat hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmuş olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin sanık ve katılan vekilinin temyizinin incelemesinde:
Sanığa atılı resmi belgede sahtecilik suçuna konu teşkil eden çekin iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığının bilirkişi raporu veya mahkeme gözlemi ile tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, Adli Emanetinin 2010/1605 sırasında kayıtlı çek aslının mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.