22. Hukuk Dairesi 2016/6670 E. , 2016/9639 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 21.01.2011 tarihinden itibaren ... A.Ş."nin asıl işveren olduğu ..... A.Ş."nin taşeron olduğu altın madeni çıkarma işinde kamyon şoförü olarak çalıştığını, 14.07.2014 günü ocakta yaptığı yüklemeyi boşaltma sahası olan kuzey batı diye adlandırılan döküm sahası yol dökümü için götürdüğü malzemeyi yola dökerken zeminin yumuşak olmasından dolayı aracın sol tarafa yattığını, müvekkilinin kendisini rahatsız hissetmesi nedeni ile kendi imkanlarıyla hastaneye gittiğini, hastane dönüşü sözlü olarak şirket proje müdürü ve şantiye şefi tarafından davacıya çıkışının verildiğinin söylendiğini, müvekkilinin haksız olarak işten çıkartıldığını belirterek feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ...Ş. vekili, davacının iş sözleşmesi feshinin haklı nedene dayandığından bahisle davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... İnş. Taah. Tic. A.Ş. vekili ise, davacının iş sözleşmesinin davacı işçinin kendi kusuru ile işverene ait iş makinesine 30 günlük ücreti ile karşılanamayacak ölçüde zarar vermesi nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-ı bendi ve yine eylemin anılan Kanun"un 25/II-h-e bentlerine de aykırı olması nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacıya verilen uyarı cezaları ve son kaza olayı birlikte değerlendirilerek davacının cezaya sebebiyet veren hareketlerinin yaklaşık bir yıl öncesine dayalı olması ve ihtar gerekçelerinin farklı nedenlerden kaynaklanması sebebiyle davacının davranışlarının 4857 sayılı Kanun"un 25/II-h maddesi kapsamında fesih için haklı veya geçerli sebep teşkil etmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile, feshin geçersizliğine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinin, davacının ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusu olup kanuni dayanak 4857 sayılı Kanun’un 25. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlarla benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Değinilen bendin (ı) alt bendinde, düzenlenen "işçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücreti tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması"; (e) alt bendinde, "işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması"; (h) alt bendinde, "işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi"nin işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Davacının iş sözleşmesinin feshi de 4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesine dayandırılmıştır. Bilindiği üzere; iş ilişkisi karşılıklı güven esasına dayanan sürekli bir borç ilişkisi olup, bu güvenin sarsıldığı durumlarda, anılan tutumla karşılaşan taraftan böyle bir ilişkiyi sürdürmesini beklemek işin doğasına uygun düşmez. İşçinin sadakat borcu işverenin işi ve iş yeri ile ilgili hukuken haklı menfaatlerini korumak, zarar verici ve risk altına sokabilecek davranışlardan kaçınmayı gerektirir.
Davacının iş sözleşmesinin feshine dayanak kılınan 4857 sayılı Kanun"un 25/II-ı. maddesinde işçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, iş yerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya veya maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratmasının işverene iş sözleşmesini derhal feshetme hakkı veren hallerden olduğu belirtilmiştir. İşçinin iş görme edimini yerine getirirken özen borcuna aykırı davrandığı kasıt veya ihmal ve dikkatsizlik ile işverene zarar verdiği hallerde zarara uğradığını ispat yükü işverene, zararın oluşmasında kusuru bulunmadığını ispat yükü ise işçiye aittir.
Somut olayda, davalı işverenlikte hafriyat şoförü olarak çalışan davacının 15.07.2014 tarihinde kullanmakta olduğu kamyon ile hafriyat dökümü yapmak için damperi kaldırdığı esnada aracın sol tarafa yatması suretiyle feshe konu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, şayet kusurlu ise kusur oranı ve oluşan zarar miktarı kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu nedenle, trafikten anlayan iş güvenliği uzmanı bir bilirkişiden rapor alınmalı, davacının kusurlu olup olmadığı tespit edilmeli, ayrıca oluşan zarar ile varsa kusura isabet eden zarar miktarı belirlenerek tespit edilecek zarar miktarı davacının otuz günlük ücreti ile karşılaştırılarak sonuca gidilmeli ve bu suretle feshin geçerli ya da haklı nedene dayanıp dayanmadığı alınacak bilirkişi raporuna göre tespit edilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.