Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5208
Karar No: 2016/10097
Karar Tarihi: 14.06.2016

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/5208 Esas 2016/10097 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/5208 E.  ,  2016/10097 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği


Taksirle yaralama suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/06/2015 tarihli ve 2014/63863 soruşturma, 2015/28227 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bursa 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 13/10/2015 tarihli ve 2015/11 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca, girişilen tahkikat sonucunda, müştekinin sol göz kapağı, yanak ve ağız kenarında kısmi felç oluşmasında, şüpheli diş hekimi ...’nin kusurunun olmadığının belirlendiği, bu nedenle üzerine atılı taksirle yaralamaya neden olma suçunun unsurları itibariyle oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda müştekinin 18/06/2013 tarihinde diş çektirmek için hastaneye gittiği, sıra kendisine geldiğinde şüpheli doktorun hiçbir şey sormadan anestezi iğnesi yapmak istemesi üzerine doktora 63 yaşında olduğunu söyleyerek tansiyonunu ölçmeden ve film çektirmeden mi işlem yapacaklarını sorduğu, doktorun ise buyurun koltuğa oturun dediği ve iğneleri yaptığı, dışarı çıkarken sekreterinin eline bir kağıt tutuşturduğu, kağıtta 8 yazdığı, diş çekim işlemi için tekrar içeri girip sekretere kağıdı verdiğinde sekreterin kağıda imza atmadığını söylemesi üzerine kağıdı imzalayıp verdiği, dişçi koltuğuna oturduğu, doktor beyin çekim için çok uğraştığı ve anladığı kadarıyla pensenin kırıldığı, aleti değiştirdiği, iki ucu kesici bir alet alarak dişini çıkarttığı, odadan çıkarken doktor beye ilaç yazıp yazmayacağını sorduğu, doktorun kendisine çıkabilirsiniz dediği, dışarıda çekim yerinde rahatsızlık hissettiği, ancak cesaret edip içeri yeniden giremediği, o akşam sol gözünde bazı değişiklikler olmaya başladığı, ertesi gün öğleden sonra tekrar hastaneye başvurduğu, dişini çeken doktorun acilde görevli olmadığını öğrendiği, acilde görevli bir bayan doktorun kendisini muayene ettiği, daha önce ilaç yazılmadığını söyleyerek ilaç yazdığı ve yüz felci geçirdiğini söyleyerek kendisini göz doktoruna muayene olmak üzere yönlendirdiği, araya hafta sonu girmesi nedeniyle pazartesi göz hastanesine gittiği, göz muayenesini yapan doktorun kendisine yüz felci geçirmiş olduğunu söyleyerek nöroloji ve KBB bölümlerine başvurmasını söylediği, ilgili bölümlere başvurduğu ve fizik tedavi gördüğü şeklindeki beyanlarda bulunmuş olup, müştekiye ait tedavi evrakı ile doktor raporlarına göre; müştekinin 18/06/2013 tarihinde doktor olan şüpheli tarafından 28 nolu diş çekiminin yapıldığı, 20/06/2013 tarihinde müştekinin yeniden ilgili hastaneye başvurması sonrasında alveolit cerrahi tedavisi uygulandığı, müştekide kalıcı mahiyette kısmi yüz felci ile yüz felcinin sebep olduğu sol gözü kapatmada zorluk meydana geldiği anlaşılmakta olup, müşteki hakkında düzenlenen raporlarda yüz felcinin diş çekimine bağlı olduğunun kesin olarak saptanamadığı belirtilmiş ise de müştekinin dişin iltihaplı olabileceğini söyleyerek film çekilmesini istemesine rağmen film çekme işlemi yapılmadan ve tansiyonunun ölçülmeden dişinin çekildiği, idari soruşturma sırasında Dr......’in çektirdiği film sonrasında şüpheli doktorun uyuşturucu iğneyi sinire vurduğunu beyan ettiği ve Bölge İdare Mahkemesince ön inceleme raporunun konunun uzmanı üniversitelerde görevli akademik personelden oluşan bilirkişi heyetinden alınması gerektiğinin belirtilmesine rağmen daha önce düzenlenen raporları tekrar eden tek doktordan rapor alındığı yönündeki itirazları nedeniyle dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna gönderilerek müştekinin itirazları konusunda yeniden rapor aldırılması için soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi, sonucuna göre kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 26.02.2016 gün ve 94660652-105-16-14709-2015-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.03.2016 gün ve 2016/89933 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçinin 28 no’lu dişinin çekilmesi sonrasında “sol göz kapağı, yanak ve ağız kenarında kısmi felç oluşması” nedeniyle verdiği şikayet dilekçesi üzerine yürütülen ön incelemeler sürecinde uzman doktor raporlarında şüphelinin gerçekleştirdiği diş çekimi ile yüz felci arasında bağlantı bulunmadığının bildirildirilmesine ve olay nedeniyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 04.05.2015 tarihli raporunda; “Dt. ... tarafından pulpa nekrozu nedeniyle 28 no"lu dişin çekiminden yaklaşık 2 gün sonra yapılan başvuruda Dt.Meral Özçelik tarafından 28 no"lu diş için alveolit cerrahi tedavisi uygulandığı, bundan yaklaşık 2 gün sonra da 24.06.2013 tarihinde Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı"nda sol periferik fasial paralizi tespit edildiği, çekilen dişin anatomik lokalizasyonu, anestezi yapılan bölge, klinik seyir ve periferik fasial paralizinin multifaktöryel etyolojiye sahip oluşu dikkate alındığında söz konusu yüz felciyle 28 no"lu dişin çekimi arasında nedensellik bağı tespit edilmediği, diş çekimleri öncesi kan basıncı ölçümü, radyolojik tetkik istemi, çekim sonrasında medikal tedavi başlanması gibi konuların çekim işlemini gerçekleştiren hekimin o anki klinik gözlemine dayandığı ve kendi insiyatifinde bulunduğu, yaklaşık 2 gün sonra çekim bölgesinde gelişen alveolitin ağız hijyeni, yeme alışkanlığı vs gibi multifaktöryel nedenlere bağlı olabileceği, antibiyoterapi başlanmış olsa dahi söz konusu alveolitin gelişme ihtimalinin bulunduğu, yapılan çekim işleminden sonra Dt...."nin hastayı tekrardan görme fırsatının olmadığının anlaşıldığı dolayısıyla Dt...."ye atfı-kabil kusur tespit edilmediği” görüşüne yer verilmesine göre,
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca maddi olaya ilişkin delillerin etraflıca araştırılıp, şüphelinin kusurunun bulunmadığı gerekçesine dayalı olarak şüpheli hakkında düzenlenen 24.06.2015 tarihli ve 2014/63863 soruşturma, 2015/28227 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle bu karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bursa 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13.10.2015 tarihli ve 2015/11 değişik iş sayılı kararında dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiş olup,



Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, mercii Bursa 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13.10.2015 tarihli ve 2015/11 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi