Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2514
Karar No: 2016/3736
Karar Tarihi: 24.03.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2514 Esas 2016/3736 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2514 E.  ,  2016/3736 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, davacıların oğlu ..."in sürücüsü olduğu motorsiklet ile davalıların maliki sürücüsü ve trafik sigorta şirketi olduğu aracın kazası sonucu ..."in vefat ettiğini, davacıların manevi açıdan zarar gördüklerini, destekten yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacılar anne ve baba için ayrı ayrı 3.000,00 TL maddi ve ayrı ayrı 45.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davacılar vekili, 05.07.2013 havale tarihli dilekçesiyle davacı destekten yoksun kalma tazminatı talebini anne için 4.964,29 TL"ye, baba için 3.276,50 TL"ye yükseltmiştir. Mahkemece,toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davanın kısmen kabulü ile A-1) Davacı ... için hesap edilen 4.964,29 TL destekten yoksun kalma tazminatının 3.000,00 TL"sinin, davalı ... şirketi yönünden poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla dava tarihi olan 22.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davalı ... yönünden olay tarihi olan 10.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 1.964,29 TL"sinin ıslah tarihi olan 04.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, 2-Davacı baba ... için hesap edilen 3.276,50 TL destekten yoksun kalma tazminatının 3.000,00 TL" sinin, davalı ... şirketi yönünden poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla dava tarihi olan 22.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davalı ... yönünden olay tarihi olan 10.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 276,50 TL"sinin ıslah tarihi olan 04.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, B-1) Davacı ... için 4.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacı ..."e verilmesine, 2-Davacı ... için 4.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacı ..."e verilmesine, verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, iki taraflı trafik kazası nedeniyle karşı araç trafik sigorta şirketi, karşı araç maliki ve sürücüsünden destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Mahkemece hükme esas alınan 30.05.2013 tarihli destekten yoksun kalma tazminatı hesap raporunda, destek ..."in kaza tarihinde 26 yaşında olduğu ve bakiye ömrünün 47 yıl olduğu,desteğin anne ve babası olan davacılar yönünden, davacıların bakiye ömürleri boyunca ayrı ayrı %10 oranında çocukları ..."den destek alacakları kabul edilerek tazminat hesabı yapılmıştır.
    Davacı taraf, trafik kazası sonucu desteğin öldüğünü ileri sürerek destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiş, buna göre de bilirkişi tarafından CSO 1980 yaşam tablosu dikkate alınarak ölen desteğin kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmiş ve davacı anne ve baba için tazminat hesaplaması yapılmış olup mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.
    Ancak karara esas alınan hesaplama, Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 esas, 1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına uygun değildir. Bu itibarla, Dairemizin yerleşik kriterlerine uygun olarak Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacıların ve ölen desteğin muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ile davacının destekten yoksun kalma zararının hesaplanması gerekirken tazminat esaslarına uygun olmayan yaşam süresine göre hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı olduğu biçimde verilmiş olması doğru görülmediği gibi destek bekar olarak vefat etmiş olup olağan hayat tecrübelerine göre evleneceği ve çocuk sahibi olacağı kabul edilerek evleneceğinin kabul edilebileceği zamana kadar bekar olduğu dönem için davacılar için daha fazla, evlendiği dönem ve çocuk ya da çocuklarının olduğu varsayıldığı dönemlerde ise giderek daha az pay ayrılması şeklinde hesaplama yapılması gerekirken desteğin davacılara bakiye yaşamı boyunca sabit bir oranda (%10 ayrı ayrı) destek olacağı varsayımına göre hesaplama yapılması doğru olmayıp bu yöndeki bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir. Bu halde mahkemece, yeni bir rapor alınarak kazanılmış haklar saklı kalmak üzere verilmelidir.
    3-Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Somut olayda, davacıların çocuğunun vefat etmiş olması nedeni ile akrabalık derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3 )nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi