20. Hukuk Dairesi 2015/1864 E. , 2015/6716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Manavgat Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 02/12/2014
NUMARASI : 2014/92-2014/125
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı M.. U.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 28.05.2012 havale tarihli dava dilekçesi ile, Antalya ili, Akseki ilçesi, K. köyü, S. mevkiinde bulunan ve Temmuz 1289 yoklama tarih, 7 numaralı tapu kaydına istinaden kullanılan dava konusu taşınmazın 2007 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları sırasında orman sınırları içinde bırakılması işlemine karşı açtıkları orman kadastrosuna itiraz davası sonunda, Akseki Kadastro Mahkemesinin 2007/292 - 2007/33 sayılı kararı ile taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, 2011 yılında 29 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi çalışmasında da bu durumun değişmediğini, oysa, taşınmazlarının eski tapuda kayıtlı orman sayılmayan yerlerden olduğunu, öncesi orman sayılan yer kabul edilse dahi, orman niteliğini yitirdiğini belirterek, 29 nolu Orman Kadastro Komisyonu kararının kaldırılmasına, dava konusu taşınmazın 2/B madde kapsamında kaldığının tesbitine ve tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaza kadastro tutanağı düzenlenmediğinden dava dilekçesinin görev yönünden reddine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı M.. U.. vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/05/2014 tarih ve 2014/2362 - 2014/5448 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, taşınmaza kadastro tutanağı düzenlenmediği gerekçesiyle karar verilmiş ise de; delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Dava, kadastro tesbitine itiraz değil; 29 numaralı Orman Kadastro Komisyonu işlemlerine karşı askı ilân süresi içinde açılan bir dava olup, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince bu davaya bakma görevi kadastro mahkemesinindir. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek inceleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra zorlayıcı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yörede, 2007 yılında yapılan orman kadastrosu, 2011 yılında yapılıp 08.02.2012 tarihinde 6 ay süre ile ilân edilen 2/B uygulaması, 23.11.2007 - 24.12.2007 tarihleri arasında ilân edilen genel arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içinde bulunduğu, öncesi devlet ormanı olan bir yerin 2/B uygulaması ile ancak Hazine adına çıkarılabileceği, yalnız özel ormanların sahibi adına orman sınırları dışına çıkartılabileceği, yasadan kaynaklanan bu zorunluluk nedeniyle gerçek kişinin, çekişmeli taşınmazın kendi adına orman sınırları dışına çıkartılmasını talep etmekte ya da kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarma işlemine itirazda hukuki yararının bulunmadığı, halen tahdit içinde olan bir yerin, hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkartılması için Orman Yönetimini zorlayıcı nitelikteki davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gözetilerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/07/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.