17. Hukuk Dairesi 2016/529 E. , 2016/3733 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :...........Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davacılardan ........"nin eşi,..........nin babası olan sürücüsü, davalının trafik sigorta şirketi olduğu aracın tek taraflı kazası sonucu......."in vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile talebini davacılardan ....... için 115.615,00 TL"ye,.......için 2.989,98 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davanın kabulü ile davacı ..... için 115.615,00 TL,davacı ... için ise 2.989,98 TL olmak üzere toplam 118.604,98 TL maddi tazminatın davalıdan alınıp davacılara belirtilen miktarlarda verilmesine, bu bedelin 500,00 TL"lik kısmına dava tarihi olan 10.06.2013 tarihinden bakiyesine ise ıslah tarihi olan 11.06.2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, dava tarihinin ölümlü trafik kazasında zararı meydana getiren eylem suç oluşturduğundan 2918 sayılı KTK’nun 109/2 maddesi gereğince uygulanacak ceza kanununda öngörülen uzamış zamanaşımı süresi içerisinde olmasına (HGK’nun 05.06.2015 tarihli 2014/17-2198 E. sayılı kararı) göre, davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmasına,
ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK"nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 esas,2013/74 karar sayılı, HGK"nun 18.11.2015 gün ve 2014/17-691 Esas- 2015/2626 Karar sayılı ilamları uyarınca) göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA 24.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.