Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3290
Karar No: 2019/2887

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3290 Esas 2019/2887 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/3290 E.  ,  2019/2887 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi




    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacılar, mirasbırakanları Şevket Kayrak ile dava dışı yüklenici Fikret Metin arasında düzenlenen Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince, murise ait arsaya inşaat yapmak için anlaştıklarını, yüklenicinin inşaatı yarım bıraktığını ve sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine karar verildiğini, dava konusu binanın 6 nolu dairesinde oturan davalıların daireyi yükleniciden aldıklarını beyan ederek kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek elatmalarının önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, birleştirilen dosyada aynı nedene dayalı olarak gelecek dönemlere ait ecrimisile karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalılar, taşınmazı yükleniciden haricen satın aldıklarını ve masraf yaparak yarım kalan daireyi tamamladıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 3.Hukuk Dairesince " ... davacıların murisi....a ait 357 parselde inşaat yapılması için dava dışı yüklenici Fikret Metin ile tarihsiz ve gayri resmi şekilde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapıldığı, yüklenicinin inşaatı yarım bırakması nedeniyle Bağcılar Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/262 Esas, 1998/453 Karar sayılı ilamı ve 15.Hukuk Dairesinin düzeltilerek onama kararı ile tarihi olmayan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine karar verildiği, hükmün 19.11.1998 tarihinde kesinleştiği, davalıların ise dava dışı yükleniciden harici sözleşme ile 6 nolu daireyi satın aldıkları, eksik imalatları tamamlayıp taşınmazda oturmaya devam ettikleri anlaşılmaktadr. Davada, davacılara ait taşınmazda davalıların dava dışı yükleniciden harici sözleşme ile satın aldıkları 6 nolu dairenin haksız işgali nedeniyle ecrimisil talep edilmektedir. Ecrimisil, TMK"nin 995.maddesine göre ve 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında kabul edildiği gibi, başkasının taşınmazını haksız olarak kullanan kötü niyetli kimsenin, o taşınmazı haksız olarak elinde tutmasından (kullanmasından) doğan zararın ve elde ettiği ya da etmeyi ihmal eylediği semerelerin tazminidir. Başka bir deyişle işgal zararı, gelir getirebilecek bir yerin haksız işgali nedeniyle malikin o yerden olağan biçimde yararlanmaması yüzünden malvarlığındaki artışa engel olmaktır. Bu engel olmanın sağladığı malvarlığına girmeyen çoğalma en az kira, en çok da tam gelir yoksunluğu olarak değişebilir. Tazminatın amacı; el atma olmasaydı malikin mal varlığı ne durumda olacak idiyse o durumun sağlanmasıdır.Davalıların, davacılara ait binanın 6 nolu dairesinde oturdukları konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalıların dava dışı yükleniciden harici sözleşme ile satın aldıkları 6 nolu daire yönünden haksız işgalci olup, olmadıkları noktasında toplanmaktadır.Davacıların murisi ile dava dışı yüklenici arasında imzalanan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine 19.11.1998 tarihinde kesinleşen mahkeme ilamı ile karar verildiğine göre dava konusu (sonraki tarih) Eylül 2006 - 02.09.2010 tarihlerinde artık davalıların haklı kullanımından bahsedilemez.Bir taşınmaz malın veya payının mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmelerin geçerli sayılması BK"nin 213 (TBK"nin 237), Tapu Kanunu"nun 26. ve TMK"nin 706.maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlilik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir ve re"sen gözönünde tutulur. Davalılar ile dava dışı yüklenici arasında 6 nolu dairenin satılması hakkında düzenlenen sözleşme resmi şekilde düzenlenmediğinden hukuken geçerli değildir.Geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesine dayanılarak dava konusu dairenin kullanılması haklı bir sebebe dayanmadığı için davalıların haksız işgalci olduklarının kabulü gerekir. Bu durumda, davalıların 6 nolu daireyi haksız işgal ettikleri ve fayda sağladıkları anlaşıldığına göre, mahkemece; dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre veya gerekirse alınacak ek rapor sonucuna göre ecrimisile karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir.... " gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalıların haksız işgalci olduğu gerekçesiyle asıl davada elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, asıl ve birleştirilen davada ecrimisil isteklerinin kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen dava ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; arsa nitelikli 357 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davacılar Şükrü, Şükriye, Necmettin, Necla adına 249/2672"şer paylar ile davacı ... adına 332/2672 pay ile kayıtlı olduğu, taşınmazda dava dışı Abdurrahman, İbrahim, ..., Yahya, Vedat ve Çetin"in 14/167"şer paylarının bulunduğu, taşınmazda zemin + 4 katlı bina bulunduğu, çekişmeli kısmın binanın 1.katında yer alan 6 numaralı daire olduğu anlaşılmaktadır.
    1. Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26. maddesi; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır." şeklindedir.
    Somut olayda; davacılar, 03.09.2010 tarihli asıl dava dilekçelerinde talep ettikleri ecrimisile dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını istemiş olmalarına rağmen Mahkemece, talep aşılarak asıl davada kademeli faize karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
    2. Asıl ve birleştirlen davaya konu 357 ada 3 parsel sayılı taşınmazda kat mülkiyeti ve kat irtifakı bulunmadığı çekişmeli bölümün taşınmazda bulunan binanın 1. katında yer alan 6 numaralı daire olduğu, 3 parsel sayılı taşınmazda davacıların dışında başkaca paydaşların da bulunduğu açıktır.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıların payı gözetilerek hesap yapılmamıştır.
    Hal böyle olunca; tespit edilen ecrimisilden dava dışı paydaşların payı düşüldükten sonra belirlenecek ecrimisilin karar altına alınması gerekirken hatalı bilirkişi raporu hükme esas alınarak sonuca gidilmesi de isabetsizdir.
    3. Kabule göre de; davalıların, 357 ada 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan 6 numaralı daireye elatmalarının önlenmesine karar verilmesi gerekirken, taşınmazda kat mülkiyeti veya kat irtifakı varmış gibi 6 numaralı bağımsız bölüme elatmalarının önlenmesine karar verilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde yazılı nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19/03/2019 tarihiyde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi