17. Hukuk Dairesi 2015/9725 E. , 2016/3723 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Yargılamanın yenilenmesini talep eden davalı vekili;..... Ağır Ceza Mahkemesinin 12/06/2012 tarih 2012/130 Esas 2012/283 Karar sayılı kararında davalı ..."nın trafik kazasında kusursuz olduğu belirlenerek beraat hükmü kurulduğunu, kararın 16/12/2013 tarihinde onanarak kesinleştiğini, bu sebeple .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/11/2008 tarih 2007/160 Esas 2008/353 Karar sayılı kararının yargılamanın iadesi yolu ile kaldırılması gerektiğini bildirerek; mahkemenin davalı hakkında tazminata hükmettiği, 2007/160 Esas 2008/353 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
Aleyhine yargılamanın iadesi talep edilen davacılar vekili; talebin reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre; Yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile; mahkemenin 04/11/2008 tarih 2007/160 Esas 2008/353 Karar sayılı davalı ... aleyhine, aleyhlerine yargılamanın iadesi istenen davacılar lehine verilen maddi ve manevi tazminat davasının kabulüne ilişkin kararın yargılamanın iadesi talep eden taraflar anlamında kaldırılmasına; davalı ... aleyhine, yargılamanın iadesi talebinin karşı tarafı olan davacılarca açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK"nın 74.maddesine göre; "Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz."
Anılan madde irdelendiğinde; Hukuk hakimi kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değildir. Ancak; aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak yapılan maddi olgular ile bağlıdır. Hukuk hakiminin ceza mahkemesi kararındaki maddi olgularla bağlılığının ölçüsü; beraat kararında suçun sanık tarafından işlenip işlenmediğinin kesin olarak delilleriyle tespit edilip edilmediği olmalıdır. Kusurun ve zarar miktarının takdiri hususundaki kararın, diğer bir deyişle fiilin işlendiği sabit olduğu halde kusurluluğa ya da kusursuzluğa ilişkin saptamanın tek başına Hukuk Hakimini bağlayacağını kabule olanak bulunmamaktadır (HGK"nın 2002/19-16E. 2002/47K sayılı ilamı).
Somut olaya dönüldüğünde; yargılamanın yenilenmesi talep eden sürücü ... yargılamada; davalı sıfatına sahiptir. Yapılan yargılama sonucunda aleyhine tazminata hükmedilmiştir.
Burada vurgulanması gereken bir diğer husus ise; mahkeme kararına gerekçe olan 6100 sayılı HMK"nın "Yargılamanın Yenilenmesi Sebepleri" başlıklı 375/1-ğ maddesinde "Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması." düzenlenmiştir. Bu maddenin; kesin delil olarak hükme esas alınan bir başka mahkeme ilamının, kesinleşmiş başka bir hükümle tamamen ortadan kalkması durumunda uygulanma olanağı bulunmaktadır(KURU, Baki, Medeni Usûl Hukuku. 2015. s.609).
Eldeki davada ise; davalı ..., ceza yargılamasında kusursuz olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle yargılanmanın yenilenmesini talep etmiştir. Oysa ki; kesinleşen hukuk yargılamasında ceza mahkemesi kararı hükme
esas alınmamıştır. Ayrıca yukarıda anılan maddeler uyarınca hukuk mahkemesi kusur değerlendirmesi yaparak delilleri serbestçe takdir etmiş ve verilen hüküm kesinleşmiştir.
Buna göre; mahkemece, davalının yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar (aleyhinde yargılama yenilenmesi istenenler) vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.