Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/1178
Karar No: 2007/2696

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/1178 Esas 2007/2696 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2007/1178 E.  ,  2007/2696 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BALA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/04/2006
    NUMARASI : 1996/349-86

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı,maliki olduğu .. parça taşınmazın sahte  vekaletname ile davalı M..e satıldığını,ondan da kısa süre  içerisinde  durumu bilen  konumundaki davalı Ş..a satış suretiyle  geçirildiğini,işlemlerin yok hükmünde  olduğunu ileri sürerek tapu iptal-tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı Ş...iyiniyetli 3. kişi olduğunu,tapu  kayıtlarına güvenerek taşınmazları  satın aldığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Davalı T.., işlemlerden haberi olmadığını bildirmiştir.Diğer davalılar  yanıt vermemişlerdir.
    Mahkemece,temliki  işlemlerin yolsuz tescil nedeniyle  geçersiz olduğu gerekçesiyle  davalı Ş..yönünden  davanın kabulüne,diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı Ş... Ö.. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi.raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
               -KARAR-
    Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal,tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece,davanın davalı Ş...yönünden kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden,toplanan delillerden,kayden davacıya ait .. parça  taşınmazın sahte vekaletname ile davalı M.. danışıklı  olarak  geçirildiği,bu kişinin de taşınmazları davalı Ş...a sattığı anlaşılmaktadır.                          
    Bilindiği üzere, davada son kayıt  maliki Ş.. ikinci el  durumunda olup iyiniyetli  olduğunun anlaşılması halinde  ediniminin  Türk Medeni Kanunun 1023. maddesi gereğince  korunacağı açıktır.Ne var ki, mahkemece bu yönde  yeterli bir inceleme, araştırma yapılmış  değildir.
    Hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları  satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları,dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle,alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiş  tir.Bu amaçla Medeni Kanunun 2.maddesinin genel hükmü yanında  menkul mallarda 988 ve 989, tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023.maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.Öte yandan  bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır.İşte bu nedenle Devlet,nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş,bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış,iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş,değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarakta tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur.Belirtilen ilke M.K.nun 1023.maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin  1.fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tesçil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tesçile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür.
    Ne varki; tapulu taşınmazların intikallerinde,huzur ve güveni koruma,toplam düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin,iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti  büyük önem taşımaktadır.Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi,hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya  kalan önceki malik bulunmaktadır.Bu nedenle yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı,kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve   yasa koyucunun amacının ilk bakışta,şeklen iyi niyetli gözükeni değil,gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması,bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim bu görüşten hareketle "kötü niyet iddiasının def"i değil  itiraz olduğu,iddia ve müdafaanın  genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğin den (resen) nazara alınacağı ilkeleri 8.ll.l99l tarih l990/4 esas l99l/3 sayılı İnançları Birleştirme  Kararında kabul edilmiş, bilimsel görüşlerde aynı doğrultuda gelişmiştir. 
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde  davalı Ş.."un taşınmazı  edinmesinde  iyiniyetli olup olmadığının araştırılması,sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalı Ş..."in bu yöne  değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,15.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi