5. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/194 Karar No: 2019/14893 Karar Tarihi: 26.09.2019
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2018/194 Esas 2019/14893 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2018/194 E. , 2019/14893 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddi ile ilk derece mahkemesinin faiz ve terkine ilişkin bendinin düzeltilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi davalı idare verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamlaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince değerlendirilerek bedel yönünden esastan reddi ile faiz ve terkine ilişkin tashih hükümleri yönünden kabulüyle 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiş olup, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 1909 ada 161 ve 162 parsel sayılı taşınmazlar arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; emsal alınan ... Mahallesi 131 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, dava konusu taşınmazdan farklı bir mahalle ve konumda olup, emsal olarak kabul edilmesi doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal olarak kabul edilen taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli, Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmaz daha değerli olduğu halde, emsal taşınmazın daha değerli olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde değer tespiti edildiğinden alınan rapor inandırıcı değildir. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekililin temyiz itirazları yerinde olduğundan ilk derece mahkemesinin hükmünün açıklanan nedenlerle HMK"nın 371.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.