3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5996 Karar No: 2017/13228 Karar Tarihi: 03.10.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/5996 Esas 2017/13228 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/5996 E. , 2017/13228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, paylı mülkiyete tabi taşınmazların davalı paydaşlar tarafından 3. şahıslara kiraya verildiğini, elde edilen kira gelirinden payına düşen miktarın ödenmemesi nedeniyle başlattığı icra takibine davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar, taşınmazların dava dışı paydaşlar tarafından kiraya verildiğini, paylı mülkiyet nedeniyle kira parasının hesaplarına intikal ettiğini savunarak; davanın reddi ile kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece; dosya içerisinde kira sözleşmesi olmamakla birlikte kira sözleşmesinin varlığına da açıkça bir itiraz bulunmadığı, tarafların takibe konu taşınmazlarda 1/3 oranında ortak oldukları, kiracılar tarafından kira bedelinin davalılara ödendiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, ... ... 15. İcra Müdürlüğünün 2014/15315 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 38.687.84 TL üzerinden devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1- HMK"nun 33.maddesine göre; Hakim, Türk hukukunu resen uygular. Diğer bir anlatımla, bir davada ileri sürülen maddi olayların ve sözleşmelerin hukuki nitelendirmesini yapmak, uygulanacak hukuk kaidelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. Somut olayda; davacı, paydaşı bulunduğu taşınmazların davalı paydaşlar tarafından kiraya verildiğini, ancak payına düşen kira parasının ödenmediğini ileri sürmüştür. Bu durumda davalılar, vekaletsiz iş gören kişi konumundadır. Diğer bir anlatımla, kira sözleşmesinden kaynaklı bir uyuşmazlık yoktur. Hal böyle olunca, mahkemece; bir dava şartı olan görev konusunun kendiliğinden gözetilmesi ve davaya bakmakla görevli olan mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-) Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.