Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/1489
Karar No: 2007/2598
Karar Tarihi: 13.3.2007

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/1489 Esas 2007/2598 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kayden paydaşı olduğu bir taşınmazın bir kısmını davalının baraka yapmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemiştir. Davalı ise dava konusu yapının davacının bilgisi ve muvafakatı ile yapıldığını, taşınmazın gerçek malikinin kendi kardeşi olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davalının davacıya ait taşınmaza müdahalesinin keşfen sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak kısa kararda ecrimisil miktarı ile gerekçeli kararda farklı bir miktar belirtilmiştir. Bu nedenle, HUMK.nun 428. maddesi gereğince karar BOZULMUŞTUR.
HUMK.nun 376. maddesi, tarafların tüm delillerinin toplanmasını, tetkik edilmesini, son sözlerinin dinlenmesini, hakimin kararının gerekçesi ile birlikte tam olarak yazılmasını ve hüküm sonucunun belirtilerek tefhim edilmesini öngörmektedir. HUMK.nun 381. maddesi, hükmün sonucunun tefhim edilmesi için tutanağa geçirilmesine olanak tanımaktadır. HUMK.nun 389. maddesi ise tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa kararın uygun olması zorunluğunu belirtmektedir.
1. Hukuk Dairesi         2007/1489 E.  ,  2007/2598 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SARIYER 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/12/2006
    NUMARASI : 2006/173-419

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden paydaşı bulunduğu . ada . parsel sayılı taşınmazın bir kısmını davalının baraka yapmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemiştir.
    Davalı, dava konusu yapının davacının bilgisi ve muvafakatı ile yapıldığını, taşınmazın gerçek malikinin kendi kardeşi olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının davacıya ait taşınmaza müdahalesinin keşfen sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
                                                                                            -KARAR-
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne varki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararda, 3.099.00.-YTL ecrimisile karar verilmişken, gerekçeli kararda, 3.99.-YTL ecrimisile hükmedilmek suretiyle, kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi