Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği - Görevi kötüye kullanmak - Yalan tanıklık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6508 Esas 2020/4394 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6508 Karar No: 2020/4394 Karar Tarihi: 14.09.2017
Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği - Görevi kötüye kullanmak - Yalan tanıklık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6508 Esas 2020/4394 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/6508 E. , 2020/4394 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği, Görevi kötüye kullanmak, Yalan tanıklık HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Sanıklar ... ve ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve görevi kötüye kullanmak suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde; 1- Kamu görevlisi sanıklar ... ve ... hakkında sahte sahte tutanak düzenlemek suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve görevi kötüye kullanmak suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların suçlamayı kabul etmedikleri, tutanak içeriğini tekrarlayarak olay günü hakkında işlem yapılan aracı katılan ..."in kullandığını gördüklerini savundukları, dosya kapsamından aracı müştekinin kullanmadığına dair diğer tanıkların görgü ve bilgilerinin sanıklar tarafından aracın görülmesi öncesi ve sonrasına ilişkin olduğu, bunun dışında aracı katılanın kullanmadığı yönünde başkaca somut delil tespit edilemediğinin anlaşılması karşısında, gerçeğe aykırı tutanak düzenleme eylemini gerçekleştirdiklerine ilişkin savunmalarının aksini gösterir mahkumiyetlerine yeterli kesin, somut ve her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediği gözetilerek sanıkların resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanmak suçlarından beraatleri yerine yetersiz gerekçe ile mahkumiyetlerine karar verilmesi, 2- Kabule göre de; a) Sanıkların sübuta erdiği kabul edilen eylemlerinin kül halinde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçun oluşturduğu gözetilmeden ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan da hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini, b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, II- Sanık ... hakkında yalan tanıklık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde; 1- Sanık ..."ın, 15.11.2012 tarihinde Hocalar İlçe Emniyet Amirliğince alınan ifadesinde, daha önce 12.07.2012 tarihli emniyet ve 16.08.2012 tarihli Cumhuriyet savcılığında verdiği ifadeyi kabul etmeyerek olaydan dolayı tanıklık yapmak istemediğini beyan etmek suretiyle yalan tanıklık suçunu işlediği iddia ve kabul edilmiş ise de; CMK"nun 43. maddesinin 5. fıkrası hükmü karşısında tanık dinleme yetkisi bulunmayan kolluk tarafından düzenlenen "ifade tutanağı"ndaki beyanının yalan tanıklık suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi, 2 - Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ..."ın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.