23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1115 Karar No: 2020/2265 Karar Tarihi: 25.06.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1115 Esas 2020/2265 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2017/1115 E. , 2020/2265 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından duruşma istemi reddedilerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı idare ile imzalanan sözleşme sonrasında müvekkil işyerinde önceden beri ve halen de çalışmakta olan personel ile devam edeceğinin bildirildiğini, her ne kadar sigorta kayıtlarında işveren müvekkil firma görünse de fiili bir işverenlik faaliyetinin bulunmadığını, işverenin gerçekte davalı idare olduğunu, söz konusu işte çalışan işçiler ile müvekkil arasında bağımlılık unsuru içeren bir iş ilişkisi hiç bir zaman kurulmadığını, ihale süresi boyunca işçilerin işe alımları ve işten çıkarılmaları, iş akdi kapsamındaki sevk ve idareleri, yıllık izin kullanmalarının tamamen davalı idare gözetiminde olduğunu, davalının işçilere kanuna dayalı izin hakları kullandırılmayarak müvekkilin yıllık izin ücreti adı altında para ödemesine sebep olduğunu ileri sürerek, 5.641,71 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının 4857 sayılı Yasa"dan kaynaklanan işçi alacaklarından sorumlu olduğunu, davacının işçilerinin izne çıkacağı tarihlerin idarece belirlenmesinin işçilerin izin ücretlerinden de idarenin sorumlu olduğu anlamına gelmeyeceğini, Kamu İhale Genel Tebliği 78.25. maddesinde belli sayıda personelin idarenin işyerinde bulunması gerektiğine ilişkin düzenleme yapılan ihalelerde 4857 sayılı Yasa"nın 55. maddesi gereğince izne hak kazanan işçilerin izin haklarının idarenin belirleyeceği takvim çerçevesinde kullandırılacağına ilişkin düzenlemenin idarenin söz konusu işin aksamaması için yapılan bir düzenleme olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 26.11.2015 tarihli ve 1210 E..- 7616 K. sayılı ilamıyla; taraflar arasındaki sözleşme ve sözleşmenin ekini oluşturan şartnamelerde yıllık izin ücretinin ihale bedeli kapsamı dışında olduğuna dair, diğer bir deyişle yüklenicinin yıllık izin kullandırdığı işçileri yönünden de ihale konusu bedele hak kazanacağına dair bir düzenleme bulunmaması nazara alındığında davacının işçilere ödediği yıllık izin ücretini, davalı şirketten isteyemeyeceği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.