17. Hukuk Dairesi 2014/7493 E. , 2016/3697 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.....Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, 30.10.2005 günü davalı şirkete trafik poliçesi ile sigortalanan ...... plaka sayılı araç sürücüsünün yol kenarında bulunan küçük....."a çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebep olduğu, araç sürücüsünün asli kusurlu bulunduğu, çarpan araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığı, polis tarafından olayı gören insanların ifadesine başvurulmadan sadece araç sürücüsünün beyanıyla olay tespitinin yapıldığı, ......."ın yaralanmasından dolayı Van Araştırma Hastanesinin 17.07.2008 tarihli raporuna göre %50 sürekli işgücü kaybına uğradığı iddia edilerek TBK"nun 51 maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tedavi giderlerine ilişkin 500,00 TL, kazanç kaybına ilişkin 500,00 TL, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden dolayı 500,00 TL, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıptan dolayı 500,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiş, 16.09.2013 tarihinde verilen ıslah dilekçesiyle tazminat taleplerinin 48.000,00 TL artırılarak 50.000,00 TL"ye yükseltildiği beyan edilmiş, 10.10.2013 tarihli celsede de her ne kadar dava dilekçesinde ayrı kalemler halinde belirtmiş iseler de tedavi giderleri dışında talep ettikleri tazminatların sürekli işgücü kaybına ilişkin olduğunu ve ıslahın sürekli işgücü kaybından doğan tazminat talebine hasren yapıldığı, tedavi giderlerine ilişkin bulunmadığı beyan edilmiştir.
Davalı vekili, dava konusu tazminat talebinin KTK"nun 109 maddesi gereğince 30.10.2005 kaza tarihinden itibaren 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığı, müvekkili şirketin sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında malul kalanlara tazminat ödemekle yükümlü olduğu ancak tazminat ödenebilmesi için kusur tespiti için trafik ihtisas dairesinden, maluliyet durumu için tam teşekküllü bir devlet hastanesinden veya adli tıp kurumundan, tazminat hesabı için aktüerya uzmanından rapor alınması gerektiği, 6111 sayılı yasa gereği müvekkili şirketin tedavi gideri ve geçici işgörmezlik tazminatından sorumlu olmadığı beyan edilerek öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi taktirde talepleri doğrultusunda araştırma yapılmasına karar verilmesi istenmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile işgücü kaybından doğan 48.500,00 TL maddi tazminatın 27.07.2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2-) Davacılar vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde; ıslah dilekçesi ile avans faizi talep edilmiş olup kazaya neden olan aracın kamyon olması ve ticari faaliyette kullanıldığı sırada zarara neden olunması nedeniyle, ticari işlerde uygulanması gereken ticari faize hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru değildir.
3-) Davacılar vekilinin yapıldığını iddia ettiği tedavilere ilişkin tedavi evrakları ilgili kurumlardan getirtilerek konusunda uzman tıp doktoru bilirkişiden rapor alınarak davacının celp edilen tedavi evraklarından yaralanmasının şekli ve niteliğine göre yapması muhtemel belgeli veya belgeye bağlanamayan tedavi giderlerinin tespiti, uygulanacak tedavi hizmetinin ücreti belirlenerek
uzman doktor bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre 818 sayılı BK"nın 42. maddesi gereğince olayın özelliği değerlendirilmek suretiyle bu kalem isteklere ilişkin karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
4-) Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin yargılama giderleri ve harçlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer bulunmamaktadır.
5-) Davalı vekili temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 17.07.2008 tarihli YYÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu Raporu"nda, davacı çocuk ......"ın daimi maluliyet oranı %50 olarak belirtilmiş, mahkemece bu hususta bilirkişi incelemesine başvurulmaksızın %50 daimi maluliyet oranına göre hesaplanan aktüerya bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, en yakın üniversiteye bağlı Adli Tıp Ana Bilim Dalında görevli uzmanlardan oluşturulacak heyetten veya Adli Tıp Kurumu Şubesi"nden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü esas alınarak tanzim edilmiş rapor alınarak davacı Ferhat Afşar"ın maluliyet oranının belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ,(3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.