Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7869
Karar No: 2022/2956
Karar Tarihi: 07.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7869 Esas 2022/2956 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, takip konusu kredi borcuna ilişkin genel kredi sözleşmesinin davacıların yalnızca birinin kefil olduğu ve daha sonraki limit artırımlarının davacılar tarafından imzalanmadığı iddialarıyla dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi, davacıların takipten dolayı borçlu olmadıklarına karar vermiş, karar istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi ise istinaf başvurularını esastan reddetmiştir. Temyiz edilen karar onanmış ve davacılar vekilinin istemi reddedilmiştir. Kanuna uygun olarak alınan bakiye temyiz ilam harcı davacılardan alınacaktır.
TBK'nın 584. maddesi gereğince eş rızası olmaksızın kefalet geçerli olmayacaktır. İki sözleşme birbirinden bağımsızdır ve davacıların sadece birinin kefil olduğu belirtilmektedir.
11. Hukuk Dairesi         2020/7869 E.  ,  2022/2956 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13.02.2020 tarih ve 2017/368 E. - 2020/29 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine , istinaf istemlerinin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.10.2020 tarih ve 2020/811 E. - 2020/1199 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, takip konusu kredi borcuna ilişkin genel kredi sözleşmesinin davalı ile 23.02.2005 tarihinde imzalandığını ve yalnızca davacı ...'ın kefil olduğunu, yapılan limit artırımları ile davacıların kefalet limiti dahilinde kefil olduklarını, ancak kredi borcunun asıl borçlu tarafından ödendiğini, daha sonraki limit artırımların ise davacılar tarafından imzalanmadığını, 03.10.2012 tarihli banka ile asıl borçlu arasında başka bir kredi sözleşmesinin imzalandığını, bunu yalnızca davalı ...'in kefil sıfatıyla imzaladığını, ancak TBK'nın 584. maddesi gereğince eş rızası olmadığından kefaletin geçerli olamayacağını, her iki sözleşmenin birbirinden bağımsız olduğunu, davalıya 09.12.2004 tarihinde gönderilen ihtarname ile kefaletin son bulduğunun belirtildiğini, bu nedenle davacıların çekilen kredilerin borcundan sorumlu olmadıklarını belirterek davacıların takibe konu borçtan sorumlu olmadıklarının tespitine, %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalı ile asıl borçlunun arasında 23.02.2005 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, 5.000.-TL bedelli bu krediye davalı ...'in kefil olduğunu, muhtelif tarihlerdeki limit artırımlarına davacıların kefil olarak imza attığını, 03.10.2012 tarihinde düzenlenen sözleşmenin de 23.02.2005 tarihli sözleşmenin devamı niteliğinde olduğunun belirtildiğini, davalı ...'in kefaletinde eşinin de rızasının olduğunu, davacıların kefaletinin belirli bir borca ilişkin olmadığını, doğmuş doğacak tüm borçlara ilişkin olduğunu belirterek davanın reddine ve %20 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, bilirkişi tarafından yerinde banka hesap hareketlerinin incelendiği, kredilerin çok büyük bir kısmının her iki davacının da imzası olmayan 28.02.2013 tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan kredilerden kaynaklandığı, sadece 4.032,89 TL ana para borcunun bulunduğu kredide davacı ...'ın kefil olarak imzasının bulunduğu, 03.10.2012 tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırıldığı, ancak davalının eşinin geçerli muvafakatinin bu sözleşmede bulunmadığı, diğer davacının ve ...'ın diğer borçlardan ise takibe konu kredi alacaklarına kefaleti bulunmadığı, bu nedenlerle davacıların takip dayanağı kredilerden sorumluluklarının olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takipten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacılar ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 07/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi