Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19171
Karar No: 2014/21373
Karar Tarihi: 26.6.2014

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/19171 Esas 2014/21373 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/19171 E.  ,  2014/21373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 07/03/2013
    NUMARASI : 2012/825-2013/141

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı vekili avukat .... geldi, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı Fadime,455/2 sayılı parselin Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman sınırları Dışına çıkarılması ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun ve 6831 sayıyı kanunun 2/B maddesi uyarınca hak sahibi olduğu taşınmazla ilgili olarak haklarını 11.6.2012 günlü muvafakatname ile davalıya sattığına ilişkin sözleşme düzenlendiğini ancak kendisini yaşlı ve okuryazar olmadığını, demans rahatsızlığı bulunduğunu,işlem tarihinde hukuki ehliyeti olamaması nedeniyle bundan faydalanarak hile ile sözleşme yapıldığını ve hükümsüz olduğunu,kaldı ki hesabına yatan paranın bu yerin gerçek değeri olmadığını ileri sürerek, 11.6.2012 günlü muvafakatnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ,davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı,yasa gereği kullanma hakkına sahip olduğu taşınmazdaki haklarının davalıya devrine ilişkin sözleşmenin hukuki ehliyeti olmaması ve hile ile yapılması nedeniyle hükümsüz olduğu belirterek iptali için eldeki davayı açmıştır. Ancak dava açılırken,davacının oğlu İhsan annesinin hukuki ehliyeti olmadığından bahisle vesayet altına alınması için 13.7.2012 tarihinde Avukat ... kendi adına vekaletname vererek 20.7.2012 tarihinde vesayet davası açtırdığı,aynı vekaletname ile 20.7.2012 tarihinde eldeki davayı davacı Fadime adına açarak muvafakatnamenin iptalini talep etmiş,vesayet davasının devam ettiği bildirilmiştir.Yargılama sırasında vesayet davası sonuçlanarak,davacı Fadime vesayet altına alınmış,oğlu İhsan da vasi olarak tayin edilmiş,açılan davaya muvafakat sağlanıp yargılamaya devam edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Öncelikle davanın ilk açıldığı safhada davacı Fadime kendi adına yada kendisinin vekaletname verdiği vekil aracılığı ile açılmış bir dava yoktur.Dava dilekçesine ekli vekaletname davacının oğlu İhsan tarafından vekaletname verilen avukata aittir.Bu durumda,ortada usulüne göre açılmış bir dava yoktur.Sonradan vesayet altına alınarak tayin edilen vasinin davayı takip ettiğini bildirmesi usulsüz açılan davaya sıhhat kazandırmamaktadır.(bkz.22.3.1972 gün,1967/2-806E,195 K sayılı HGK Kararı) Bu durumda usulüne göre açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    2-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA,2.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi