21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17321 Karar No: 2015/21944 Karar Tarihi: 08.12.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/17321 Esas 2015/21944 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2015/17321 E. , 2015/21944 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 18/05/2015 NUMARASI : 2015/5-2015/354
Davacı, 30.12.2005 tarihinden önceki sosyal güvenlik primi ve cezalarından sorumlu olmadığı, 30.12.2005 tarihinden sonraki sosyal güvenlik prim ve cezalarından sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yapılandırma nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R
Dava; davacının 30.12.2005 tarihinden önceki sosyal güvenlik primi ve cezalarından sorumlu olmadığı, 30.12.2005 tarihinden sonraki sosyal güvenlik prim ve cezalarından sorumlu olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılandırma nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesine göre; “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” denilmektedir. Somut olayda; davacının Kuruma olan borçlarını usulüne uygun şekilde yapılandırarak ödemesi nedeniyle “yapılandırma nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi yerindedir. Ancak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesine göre davanın konusuz kalmasının ön inceleme tutanağının imzalanmasından sonra oluşması nedeniyle davalı Kurum yararına hüküm tarihinde geçerli olan tarifede belirlenen ücrete hükmolunması gerekirken, “Yapılandırma nedeniyle taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,” şeklinde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, davalı Kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmek suretiyle düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının 3. bendinin tamamen silinerek yerine; “3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, kararın bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.