1. Ceza Dairesi 2019/2395 E. , 2020/1092 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
1632 sayılı Askeri Ceza Kanununa muhalefet suçundan Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Girne Askeri Mahkemesinin 11/01/2013 tarihli ve 2013/83 esas, 2013/1 sayılı kararı ile 5 ay hapis cezasına hükümlü ..."in, cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair Silivri İnfaz Hakimliğinin 14/04/2014 tarihli ve 2014/2010 esas, 2014/1912 sayılı kararını müteakip, infazının iyi halli olarak geçirildiğinden bahisle, 03/05/2014 tarihinden geçerli olmak üzere koşullu salıverilmesine dair Bakırköy 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2014 tarihli ve 2014/327 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/9. maddesindeki “Adlî para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz.” ile aynı Kanun’un 105/A maddesinin 4.fıkrasındaki “Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle, cezası hapse çevrilen hükümlüler yukarıdaki fıkralardaki infaz usulünden yararlanamazlar.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, hükümlü hakkında adli para cezasından çevrilen hapis cezasının infazında şartla tahliye hükümleri uygulanmayacağı gibi denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz usulünden de yararlanamayacağı cihetle, hükümlünün 22/06/2014 tarihinde bihakkın tahliyeye hak kazanmasından önce 03/05/2014 tarihinde şartla tahliyesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15/10/2018 gün ve 94660652-105-34-466-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle yapılan inceleme sonunda Dairemizin 10.12.2018 tarihli ve 2018/5115 esas, 2018/5262 karar sayılı ilamı ile kanun yararına bozma isteminin “hükümlü hakkında verilen adli para cezasından çevrilme hapis cezasının infazı sırasında koşullu salıverilme kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve bu nedenle kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu” gerekçesiyle kabulüne karar verildiği, Dairemizin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.05.2019 tarihli ve 2019/43863 sayılı yazı ile hükümlünün, suç tarihi dikkate alındığında adli para cezasından çevrilme hapis cezasının infazı sırasında koşullu salıverilmeden yararlanması gerektiği gerekçesiyle itiraz edildiği anlaşılmakla;
İtiraz gerekçesi yerinde görülmekle, 5271 sayılı CMK’nin 308/3. maddesi uyarınca Dairemizin 10.12.2018 tarihli ve 2018/5115 esas, 2018/5262 karar sayılı ilamının kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hükümlü ..."in, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Girne Askeri Mahkemesinin 11/01/2013 tarihli ve 2013/83 esas, 2013/1 sayılı kararı ile 22.07.2007- 03.08.2007 tarihleri arasında işlemiş olduğu izin tecavüzü suçundan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 66/1-b, 73 ve TCK"nin 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında verilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK"nin 50/3, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca günlüğü 20.TL den 3000 TL adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, verilen bu kararın temyiz edilmeksizin 22.03.2013 tarihinde kesinleştiği,
Hükümlünün kendisine yapılan tebligata rağmen yasal süresi içerisinde ödemediğinden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ilamat ve infaz bürosunca 16.01.2014 tarihinde 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/3. maddesi uyarınca 150 gün hapis cezasına çevrildiği,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 29.01.2014 tarihli, 2013/7-20960 sayılı müddetnamede koşullu salıverilme tarihinin 03.05.2014, bihakkın tahliye tarihinin ise 22.06.2014 olarak gösterildiği,
Silivri İnfaz Hakimliğinin 14.04.2014 tarihli, 2014/2010 esas ve 2014/1912 karar sayılı kararıyla 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A ve geçici 4. maddesi uyarınca koşullu salıverilme tarihi olan 03.05.2014 tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği,
Bakırköy 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.06.2014 tarihli, ve 2014/327 değişik iş sayılı kararıyla 03.05.2014 tarihinden itibaren koşullu salıverilmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun;
Adli para cezalarının infazı ile ilgili 106. maddesinin 9. fıkrasına göre (Değişik: 26/2/2008-5739/5 md.) adlî para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz. Hapse çevrilmiş olmasına rağmen hak yoksunlukları bakımından esas alınacak olan adlî para cezasıdır.
Bu düzenlemeye göre adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle hapis cezasına çevrilmesi durumunda koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, hapis cezasına çevrilen adli para cezasının doğrudan verilen adli para cezası ya da hapis cezasından çevrilen adli para cezası olması arasında herhangi bir fark bulunmadığı anlaşılmakta ise de;
26.02.2008 tarihli ve 5739 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki maddedeki düzenleme “Türk Ceza Kanununun 50. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi saklı kalmak üzere, adlî para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanamaz. Hapse çevrilmiş olmasına rağmen hak yoksunlukları bakımından esas alınacak olan adlî para cezasıdır.” şeklinde olup, bu düzenlemeye göre 01.06.2005 ile maddededki değişikliğin yürürlüğe girdiği 01.03.2008 tarihleri arasında işlenen suçlar bakımından TCK’nin 50. maddesi uyarınca hapisten çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde tekrar hapis cezasına çevrilmesi durumunda koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu, ancak doğrudan verilen hapis cezalarının ödenmemesi nedeniyle hapse çevrilmesi durumunda ise koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılmaktadır.
Somut olayda hükümlünün 01.03.2008 tarihinden önce işlemiş olduğu suç nedeniyle verilen hapis cezasından çevrilme adli para cezasını usulüne uygun tebligata rağmen ödememesi nedeniyle adli para cezasının hapis cezasına çevrilerek infaz edilmesi durumu sözkonusu olduğundan, suç tarihinde yürürlükte olan ve yukarıda açıklanan düzenleme esas alınarak infaza konu adli para cezasından çevrilme hapis cezası için koşullu salıverilme hükümlerinden yararlandırılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, hükümlünün koşullu salıverilmeden yararlanamayacağına ilişkin kanun yararına bozma isteminin yerinde olmadığı ve bu yöne ilişen kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı ile ilgili 105/A maddesine göre;
(4) (Değişik: 18/6/2014-6545/80 md.) Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle, cezası hapse çevrilen hükümlüler yukarıdaki fıkralardaki infaz usulünden yararlanamazlar.
28/06/2014 tarih ve 29044 S.R.G. de yayımlanan 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 80. maddesi ile değiştirilen dördüncü fıkra metni:
(4) Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle, cezası hapse çevrilen hükümlülerin yukarıdaki fıkralardaki infaz usulünden yararlanmalarında, hak ederek tahliye tarihi esas alınır.
5275 sayılı Kanunun 105/A maddesinin 4. fıkrasında 18.06.2014 tarihli, 6545 sayılı Kanunun 80. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki düzenleme dikkate alındığında Silivri İnfaz Hakimliğinin 14.04.2014 tarihli, 2014/2010 esas ve 2014/1912 karar sayılı kararıyla hükümlünün cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, bu yönü ile kanun yararına bozma isteminde ileri sürülen gerekçenin karar tarihi itibariyle geçerli ve yerinde olmadığı ancak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması sırasında karar tarihinde yürürlükte bulunan düzenleme gereğince hak ederek tahliye tarihinin esas alınması gerektiği gözetilmeksizin uygulama yeri olmadığı halde koşullu salıverilme tarihinin esas alınmasının yerinde olmadığı anlaşılmakta ise de bu yöne ilişkin yapılmış kanun yararına bozma istemi bulunmadığından bu nedenle kararın bozulması yönünde karar verilmemiş, tespit yapılmakla yetinilmiştir.
Sonuç ve karar;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden Bakırköy 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2014 tarihli ve 2014/327 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan kanun yararına bozma isteminin 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.