Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu .parsel sayılı taşınmazın geldisi . parselin Kıbrıs Köyünde 1950 yılında yapılan kadastro tespiti ile oluştuğunun, komşu köyde 1951 yılında yapılan kadastro çalışmasında mükerrer tespit yapılarak davalıların miras bırakanı adına . parselin tesilcil edildiğini, ikinci kadastro tespitinin yok hükmünde olduğunu ileri sürerek tapu iptali isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, tapu kayıtlarına göre işlem yapılmasını istemişlerdir.
Mahkemece, çekişme davanın tapu müdürlüğünce idari yoldan giderilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, mükerrer kayıt nedeniyle tapu iptal, tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, sorunun idari yoldan düzeltilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, davacının maliki olduğu .parsel sayılı taşınmazın geldisi .. nolu parselin Kıbrıs Köyünde 1950 yılında yapılan kadastro tespiti ile oluştuğu, davalıların murisi Ahmet Yağcı adına tespit gören 823 parselin ise komşu Kusunlar Köyünde 1951 yılında yapılan kadastro çalışması sonucu oluştuğu ve her iki kaydın bir bölümünün tedahül ettiği (iç içe girdiği) ve böylece bu yerle ilgili olarak sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.
Davacı, mükerrer durumun düzeltilmesi için eldeki davayı açmıştır.
Bilindiği üzere;766 Sayılı Tapulama Yasasının . ve daha sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Yasasının 22.maddelerinde, evvelce kadastorosu yapılan yerlerin ikinci kez kadastrosunun yapılamayacağı, yapılmış ise ikinci kadastronun bütün sonuçları ile hükümsüz sayılacağı öngörülmüş bulunmaktadır.3402 Sayılı Yasanın 22.maddesini değiştiren 5304 Sayılı Yasanın 6.maddesi ile aynı hükümler yinelenmiş olup, bu konuda bir değişikliğe yer verilmemiştir.Bu nedenle bu tür uyuşmazlıkların çözümünde sıonradan yapılan kadastro işlemine değer verilemeyeceği açıktır.Diğer bir anlatımla uyuşmazlık sonraki tapulama tespitinde ortaya çıkan mülkiyet durumuna göre değil, ondan önceki kayıtlara ve haklara bakılmak ve ona değer verilmek suretiyle çözümleDiğer taraftan, ikinci kadastro işleminin süreye tabi olmaksızın ilgili tapu sicil müdürlüklerince re"sen iptali mümkün isede, tarafların müracaatı ile dava yoluyla düzeltilmesine de yasal açıdan mani bir hüküm bulunmamaktadır.
Nitekim davacı mahkemeye müracaatta sicilin düzeltilmesini istediğine göre dava dinlenilmeli ve görülmelidir.
Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek gerekli inceleme, araştırma ve uygulamanın yapılması, özellikle mükerrer bir kadastral işlemin bulunup bulunmadığının saptanması, hangi kadastral işlemin geçerli olduğunun gerekçeleri gösterilmek suretiyle açıklanması, taraf delilleri toplandıktan sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece uyuşmazlığın tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalardan kaynaklandığı bu nedenle idari işlem niteliğinde olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddedilmiş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.