11. Hukuk Dairesi 2020/4833 E. , 2020/5417 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02.10.2017 tarih ve 2016/521 E- 2017/741 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesi"nce verilen 06.12.2018 tarih ve 2018/549 E- 2018/1543 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24.11.2020 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında 01.05.2013 tarihinde yürürlüğe girmek üzere Anadolu Hisarı Küçüksu Kasrı Kafeteryasının işletilmesi hususunu düzenleyen konsinye satış işbirliği sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme gereği davacı tarafça düzenlenen 01.03.2014 tarihli son faturadan sonra kısmi ödemeler yapıldığını ancak bakiye 67.060,58 TL’ lik borcun ödenmediğini, ödenmeyen alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 01.05.2013 yürürlük tarihli sözleşme ile Milli Saraylardan davalıya yapılacak hakediş ödemelerinin %74’ ünün davacıya, %26’ sının davalıya ait olacağının kararlaştırıldığını, kafeteryadaki kasanın Milli Saraylar tarafından tutulduğunu ve davacıya hakedişin %74 ‘nün fatura karşılığı ödendiğini, takibe konu alacağın sözleşmeye aykırı şekilde kesilen ve iade edilen faturalardan kaynaklandığını , davacıya borçlu olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının icra takibi ile temerrüde düştüğü, taraf defterlerine göre davacının alacaklı ve davalının da borçlu gözüktüğü ancak miktarın aynı olmadığı, davacı tarafından düzenlenen Ocak 2014 tarihli “muhtelif gıda” faturasının davalı kayıtlarında yer aldığını ve bu durumda davalıya mal teslim edildiğinin kabulü ile defterlerin miktar olarak tam olarak uyumlu olmasa da taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, taraflar arasında konsinye usülü mal ve hizmet tedarikine ilişkin belirsiz süreli sözleşmenin akdedildiği, davacı tarafından düzenlenen 10.01.2014 tarihli 10.515,00 TL bedelli “muhtelif gıda” açıklamalı davalı kayıtlarında da yer alan fatura dışında uyuşmazlık konusu edilen davalı kayıtlarında yer almayan 31.12.2013 tarihli 39.229,40 TL bedelli “muhtelif gıda” açıklamalı faturadan kaynaklı alacak talebinin ise; taraflar arasındaki sözleşmenin Kasım 2013 tarihinde sona erdiğini savunan davalının buna ilişkin ihtar veyahut başkaca bir delil ibraz etmediği, Aralık 2013 ve Ocak 2014 tarihlerinde düzenlenen iki adet fatura toplamının Milli Saraylar tarafından davalıya yapılan o aylara ilişkin ödeme tutarları ile uyumlu olması karşısında davacı tarafından talep edilebileceği, uyuşmazlık konusu olan 01.03.2014 tarihli 18.788,72 TL bedelli fatura konusunda ise; fatura içeriğinde ki “muhtelif gıda, hammade,ambalaj malz.,züccaciye” gibi içeriği belirsiz, iadesinin gerekip gerekmediği anlaşılamayan ürünlere ilişkin bedeli istemekte davacının haksız olduğu ancak sözleşmenin ”Diğer Konular” başlıklı bölümün 10.maddesi uyarınca aynı faturada belirtilen “pizza fırını 6+6, ufo 3000 UK soba, havalandırma motoru,seperatör ve ses hoperloru” bedeli olarak istenen 5.480,00 TL’yi talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın 53.606,18 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bend kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, karar verilmiştir.
2-Dava, taraflar arasında yapılan 01.05.2013 tarihli konsinye satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, taraflar arasında ki uyuşmazlık sözleşmenin Kasım 2013 tarihi itibariyle sona erdirilip erdirilmediği, 31.12.2013 tarihli 39.229,40 TL’lik fatura nedeniyle satıcı davacı tarafından mal tesliminin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ve bu dönemde işci giderlerinin davacı tarafından karşılanıp karşılanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı yargılama boyunca tüm beyanlarında, sözleşmenin Kasım 2013 tarihinde sonlandırıldığını, mal tedarikini dava dışı firmalardan yaptığını ve bu tarihten sonra Aralık 2013 itibariyle sözleşmeye konu Anadolu Hisarı Küçüksu Kasrı kafeteryasında çalışan işcilerin SGK kayıtlarını kendi üstüne geçirerek ödediğini savunmuş ise de bu yönde mahkemece hiç bir değerlendirme yapılmamıştır. Her ne kadar davacı 31.01.2014 tarihli 10.155,00 TL ‘lik tutarlı mal alım faturasını davalının defterine kaydetmesini delil olarak göstermiş ise de davalı bu alımın sözleşme dışı münferit bir alım olduğunu savunmaktadır.
Bu durumda, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacının, davalının Milli Saraylardan aldığı hakediş bedellerinden pay almak için mal tedarik etmesi ve işcilerinin giderini ödemesi gerektiğinden mal tesliminin Milli Saraylar Genel Müdürlüğüne yapıldığı gözetilerek, Milli Saraylar Genel Müdürlüğünden Aralık 2013-Ocak 2014 tarihlerinde Küçüksu Kasrı kafetaryasına mal tedarikinin davacı tarfından mı yoksa davalının dosyaya delil olarak sunduğu faturalardaki dava dışı şirketler tarafından mı yapıldığı hususunun sorulması ve ayrıca Küçüksu kasrı kafetaryasında Milli saraylar personeli dışında çalışan personelin SGK kaydının sözleşme boyunca hangi şirket adına olduğunun ve Kasım 2013 tarihi itibariyle işveren değişikliği olup olmadığının SGK nezdinde araştırılarak davalının bu yöndeki savunmasının yerinde olup olmadığı ve elde edilecek delillere göre sözleşmenin Aralık 2013-Ocak 2014 tarih aralığında da devam edip etmediği hususunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bendde açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, dosyanın İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.