18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6315 Karar No: 2016/755 Karar Tarihi: 20.01.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/6315 Esas 2016/755 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, 209 ada 48 parsel sayılı taşınmazın kayyımlık kararının ve tapudaki şerhin kaldırılması istenilmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalıya savunma hakkı verilmeden hüküm verildiği için itiraz edilmiştir. Hakim, her iki tarafı dinlemeden veya sav ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun olarak davet etmeden hüküm veremez. Bu nedenle, hüküm bozulmuştur. Kara, HMK'nun 27. maddesine göre, kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim, her iki tarafı dinlemeden veya sav ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun olarak davet etmeden hüküm veremez demiştir. Ayrıca, bu kanun maddesi gereği, taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp karar verilmesi doğru görülmemiştir.
18. Hukuk Dairesi 2015/6315 E. , 2016/755 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, 209 ada 48 parsel sayılı taşınmazın kayyımla idaresine gerek kalmadığından, kayyımlık kararının ve tapudaki şerhin kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: İstanbul Vakıflar 2.Bölge Müdürlüğü vekilinin 18/04/2013 tarihli dava dilekçesinde 209 ada 48 parsel sayılı taşınmazın, ... ... Vakfı adına tesciline karar verildiği, taşınmazın kayyımla idaresine gerek kalmadığından bu kararın ve tapuda buna dair konulan şerhin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, 3561 sayılı Kanuna göre kayyımlık kararının devamına gerek kalmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir. HMK.nun 27. maddesine göre, kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim, her iki tarafı dinlemeden veya sav ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun olarak davet etmeden hüküm veremez. Yasanın bu açık hükmüne aykırı olarak ve mahkemece kendisine yöntemince tebligat yapılmadan savunma hakkı kısıtlanan davalıya dava dilekçesi usulünce tebliğ edilip, göstereceği deliller toplanıp savunmaları çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.