19. Hukuk Dairesi 2017/3619 E. , 2018/2745 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik yerel mahkeme kararına karşı ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçelerinin süresinde oldukları anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının davalıdan 13.03.2015 tanzim tarihli, 10.04.2015 vade tarihli ve 185.000 euro bedelli senede istinaden alacaklı olduğunu, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip dayanağı senedin lehdarı ... ile davalı arasında ticari ilişki olmadığını, senet bedeli 5.000 Euro iken tahrif edilerek 185.000 Euro"ya dönüştürüldüğünü, senedin tanzim tarihinde yıl hanesindeki 6 rakamının 5 olarak değiştirildiğini, senet altındaki imzanın da davalıya ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalının .... bilmemesinden yararlanılarak takibe konu senedin düzenlendiği, gerek keşideci davalı ile lehdar ..., gerek lehdar ... ile yetkili hamil olan davacı arasında takibe konu senette yazılı olan 185.000 Euro tutarında bir ticari ilişkinin olduğuna dair herhangi bir delil sunulamadığı, senet altındaki imzanın davalıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; senetteki keşideci imzalarının davalının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davacının davalıdan 185.000 Euro alacaklı olduğuna dair aralarındaki ticari ilişki hususunda yazılı bir delil sunamadığı, davanın reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ancak davacının senedi lehdardan ciro yoluyla alan üçüncü kişi konumunda olduğu, senetteki keşideci imzasının davalının eli ürünü olup olmadığını bilecek durumda olmadığı, davacının kötüniyetle takip başlattığına dair herhangi bir delil de sunulmadığı, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kısmen kabulüne ..... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacının takipte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına, 16/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....