17. Hukuk Dairesi 2015/16664 E. , 2016/3675 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.............Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait araca, sürücüsü davalı ..., maliki diğer davalı ..........olan ve davalı sigorta şirketi tarafından sigorta ettirilen aracın çarpıştığını, ve kaza sonrası müvekkilinin aracında oluşan hasarın ve değer kaybının davalı ..... ve diğer davalılar tarafından karşılanmadığını, belirterek şimdilik 5.142,40 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 16.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebi 4.641,08 TL artırarak 9.783,00 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı .... vekili, müvekkili şirketin araç kiralama işi ile iştigal ettiğini, kazaya karıştığı iddia edilen aracın ......."ye 36 ay süreli oto kiralama sözleşmesi ile kiralandığını, öncelikle davanın husumetten reddine, işbu talepleri kabul görmez ise davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, tüm kusurun davacı tarafta olduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı .......vekili; Davacıya ait araç sürücüsü kazanın oluşumunda kusurlu olduğundan açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile Davacının davalı ... ve ........ aleyhine açmış olduğu tazminat davasının kabulü ile 9.783,48 TL"nin ...
bakımından kaza tarihi olan 08.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı ..... bakımından 4.641,08 TL"nin ıslah tarihinden 5.142,40 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ........ aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
2918 Sayılı KTK.’nun 109/1. maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar göreninin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Somut olayda, maddi hasarlı trafik kazası 08/01/2013 tarihinde meydana gelmiş, ıslâh dilekçesi ise 16.05.2015 tarihinde verilmiştir. Kısmi davada, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden ve geriye kalan meblağ için işlemeye devam ettiğinden, ıslâhla arttırılacak miktar için de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir. BK.’nun 133. maddesinde sayılan zamanaşımını kesen sebeplerin dava konusu olayda uygulama olanağı bulunmamaktadır. Ancak ıslâh dilekçesi davalı ..."ya 28.05.2015 tarihinde, ihbar olunan ........."ye de 18.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, ihbar olunan ........ 27.05.2015 tarihinde verdiği dilekçesiyle ıslâh edilen miktara karşı ve süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunmuşken davalı ... ise ıslâh edilen miktara karşı zamanaşımı def’inde bulunmamıştır.
Davalı ... ve ihbar olunan, davacı zarar görene karşı müşterek ve müteselsil sorumludurlar. BK.134/1. maddesi gereğince müteselsil borçlulardan birine karşı kesilen zamanaşımı diğerleri yönünden de kesilmiş olur, ancak zamanaşımı def"i müteselsil sorumlular için ortak savunma değildir. Zamanaşımı definden yalnızca defi ileri süren yararlanır. Bu nedenle İhbar olunan ......"nin ıslah edilen miktar yönünden zamanaşımı definde bulunması davalı ..."nın da bu savunmadan yararlandırılmasını gerektirmez.
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar vekilinin ... ıslah
dilekçesi yönünden zamanaşımı def’inde bulunmadığından yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.