17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16628 Karar No: 2016/3674 Karar Tarihi: 23.3.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16628 Esas 2016/3674 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/16628 E. , 2016/3674 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıya ait, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu hasara uğradığını, davalı sigortalıya 06.05.2013 tarihinde 6.821,00 TL ödeme yapıldığını, ödeme gününden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, olayın adli vakıa olarak savcılığa intikal ettiğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sigortalı araç içinde ki şahısların, davalıya saldırmak üzere yolu keserek davacının aracına yöneldiğini, davalının bu durum karşısında hayatını en azından vücut bütünlüğünü tehdit altında görmesi nedeniyle olay yerinden uzaklaşması haklı savunmanın ilk koşulu olduğunu, davacı sigortalı sürücü ve onun yanındaki şahıslar davalıyı kendi kusurlu hareketleri ile haklı savunma durumuna soktukları bu nedenle davalının, BK 63 ve 64.maddeleri uyarınca davacı sigortalı araç sahibinin zararını tazmin yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta şirketinin, sigortalısına yaptığı ödemenin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme her ne kadar BK 63.maddesi gereği davalının haklı savunma içinde bulunduğu sırada kazanın gerçekleştiği ve BK 64.maddesi gereği davacı ... şirketinin sigortalısının zararından sorumlu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiş ise de; tarafların savcılık aşamasında alınan beyanları çerçevesinde davalının sigortalıyı tahrik edip etmediği, ayrıca olay yerinde konusunda
uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılarak davalının sigortalı araca zarar vermeden olay yerinden uzaklaşmasının mümkün olup olmadığı hususu belirlenir, bu kapsamda tarafların kazanın oluşumunda kusur oranlarının tespit edilerek oluşacak duruma göre karar vermek gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.